Geçmişin izlerini taşıyan Urfa evleri, ziyaretçilerine hüzünlü bir nostalji yaşatıyor. Boş odalar arasında dolaşırken, burada geçen ömürleri, sevinçleri ve ağıtları düşünmek kaçınılmaz oluyor. Fuat Kürkçüoğlu’nun eserleriyle geçmişe yapılan bu yolculuk, Urfa’nın kültürel mirasına duyulan özlemi daha da derinleştiriyor.
Dilek Çiftçi Özel Haberi Şanlıurfa Olay Gazetesi
"Keşke Bu Taşlar Konuşsa..."
Eski Urfa evlerinin taş duvarları, yıllar boyunca nice hatıralara tanıklık etti. Ancak modernleşen yaşamla birlikte bu duygular apartman dairelerinde kaybolmaya yüz tuttu. Kültürel mirası yaşatmanın yollarını arayanlar, bu ruhu sanat ve edebiyat aracılığıyla gelecek nesillere aktarmanın önemini vurguluyor.
Urfalı Damat, Bursalı Gelin Romanıyla Geçmişe Yolculuk
Fuat Kürkçüoğlu’nun kaleme aldığı "Urfalı Damat, Bursalı Gelin" romanı, Urfa’nın eski sokaklarında dolaşan, çarşılarda kaybolan ve damlarda yıldızları izleyen bir neslin hatıralarını gün yüzüne çıkarıyor. Eser, geçmişin sıcaklığını hissettiren ve okuyucusunu nostaljik bir yolculuğa çıkaran güçlü anlatımıyla dikkat çekiyor.
Kültürel Mirasın Geleceğe Aktarılması İçin Çağrı
Yazarlar, sanatçılar ve sinemacılar için bu mirası yaşatma sorumluluğu giderek önem kazanıyor. Kürkçüoğlu, bu yaşanmışlıkların senaryolara ve filmlere dönüştürülerek gelecek kuşaklara aktarılmasının gerekli olduğunu vurguluyor. Urfa’nın kültürel geçmişini yaşatmak adına yeni eserler üretmek ve sanatçılara destek vermek, kent kimliğinin korunması açısından büyük bir fırsat olabilir.
Geçmişin ruhunu hissetmek isteyenler için Urfa’nın tarihi yapıları ve kültürel mirası hala keşfedilmeyi bekliyor.
Yorum Yazın