Şanlıurfa
DOLAR34.0692
EURO37.7489
ALTIN2730.4
Oral Çalışlar

Oral Çalışlar

Mail: [email protected]

'Sizi buraya getiren irade öyle istiyor'

Adnan Menderes’in ve iki bakan arkadaşının idamına, yargı sistemi içinde yeri olmayan bir mahkeme karar vermişti. Yüksek Adalet Divanı adıyla tarihe geçen bu mahkemenin başkanı Salim Başol, üstlerindeki siyasi baskıyı, bir konuşması sırasında itiraf etmişti. Sanık avukatlarının yaşanan hukuksuzluğa tepkileri artınca, Başol, “Ne yapalım sizi buraya getiren irade öyle istiyor” diyerek durumu açıklığa kavuşturmuştu. Şimdi kimse ondan iyi söz etmiyor.

 

Askeri mahkemeler, bağımsız yargıçlar

Askeri mahkemelerde de yargılandım, sivil mahkemelerde de… Çok fark etmiyor. Türkiye’de yargı ne hazindir ki zor zamanlarda adaletin değil siyasetin etkisindedir. 12 Mart 1971 askeri darbesinden sonra kurulan askeri mahkemede Türkiye İşçi Partisi davasından yargılandım. Hakkımdaki iddia, 4. TİP Kurultayı'nda İçel delegesi olarak konuşma yapmaktı.

 

Dava sonuçlandı. Askeri Mahkeme beni Behice Boran, Sadun Aren gibi TİP yöneticileriyle aynı maddeden, TCK 141’den, 8 yıla mahkum etti. Dosya Askeri Yargıtay’a gitti, askeri savcı benim yönetici olmadığımı söyledi, bu nedenle benimle ilgili verilen hükmün bozulmasını istedi. Ancak Yargıtay heyeti kararı aynen onayladı ve hiçbir yönetici kademesinde bulunmadığım TİP’in yöneticisi olarak hüküm giydim. Karardan sonraki günlerden biriydi.

 

Mahkemeye ifade vermek için gitmiştim. Koridorda kararı veren mahkemenin hakimiyle karşılaştım. Adını şimdi hatırlayamadığım hakim binbaşı, beni görünce durakladı. “Oral senin cezanın tasdik edilmesine şaştım” dedi. Bu kez ben şaşmıştım, “Kararı siz verdiniz. Nasıl şaşırıyorsunuz?” deyince güldü: “Biz öyle karar veririz Yargıtay bazılarını bozar. Seninki de bozulur diye düşünmüştüm” karşılığını verdi…

 

Bir askeri müdahale döneminde bir yargı kararının nasıl oluştuğunu gösteren bir örnek. İstediğiniz hukuk dersinde okutabilirsiniz. Benim kuşakta böyle örnekler çoktur. Özellikle rejim otoriterleştikçe ona paralel olarak yargı da siyasileşir ve iktidarın egemenlik alanına girer. Siyasetin yozlaşması, siyasilerin bozulmasıyla birlikte yargı da yargıç da verdiği kararlarla tabloya ortak olur. Siz istediğiniz kadar, yargılamalar sırasında hukuk deyin, kanun deyin, deliller dosyalar getirin.

 

Soğuk bir duvar gibidir bazen yargıç. Boşa çabaladığınızı anlarsınız ama yine de yargıyı adaletli davranması için uyarmaktan vazgeçmezsiniz. Hukukun üstünlüğünü test etmek bakımından demokrasinin sıfırlandığı ülkeler vardır, bir de arada-derede kalan ülkeler. Demokrasinin sıfırlandığı ülkelerde, eleştirel duruş tehlikeli ve tehdit altındadır.

 

Gerçekler yargının uzaklarında kalmıştır. Arada derede ülkelerde ise bağımsız yargı diye uğraşanlar vardır. Hukukun evrensel ilkelerini savunan avukatlar vardır. Başları belaya girer. Dün doğum günümdü. İstanbul’un seçilmiş başkanı hedefteydi. Bunca yılın muhasebesini yaparken karar çıktı. Sabırla “hukuk devleti”, “adil yargı” demekten vazgeçmeyeceğiz.

Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar