Küresel Çevre Fonu’nun (GEF) finanse ettiği, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü (DKMPGM) ile Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü (BUGEM) tarafından yürütülen “Türkiye’nin Bozkır Ekosistemlerinin Korunması ve Sürdürülebilir Yönetimi” projesi ülkemizin bozulmamış bozkır alanlarının büyük bölümüne ev sahipliği yapan Şanlıurfa’da uygulanıyor.
(Faruk DEVECİ/Şanlıurfa OLAY)
Proje; bozkır biyolojik çeşitliliğinin korunması için korunan alan yaklaşımının artırılması, bozkır biyoçeşitliliğinin korunmasının tarım, orman, mera, çayır gibi üretim alanlarına yaygınlaştırılmasını, bozkır ekosistemlerinin ekolojik bütünlüğünü güvence altına almayı ve bozkır sağlığını tesis ederek yöre halkını güçlendirmeyi hedefliyor.
Ekosistem temelli yaklaşımın geliştirilmesine katkıda bulunacak proje; etkileşim(tampon) bölgeleri ve yaban hayatı koridorları gibi araçların uygulanması yoluyla korunan alanlar arasında ekolojik bağlantılar kurmayı, korunan alanların yönetiminde etkin rol oynayabilecek yöre insanı ve diğer paydaşlar arasında bilgi paylaşımını destekliyor.
Proje kapsamında koruma ve yönetim planlaması yapılacak her üç pilot alanda da etkili bir yönetim ve izleme programı uygulanacak ve uygulanan programların etkisi yakından takip edilebilecek. Projenin hedefleri arasında ulusal bir bozkır stratejisinin hazırlanması ve Şanlıurfa temelli bir bozkır koruma stratejisinin oluşturulması da yer alıyor.
Projenin pilot alanları:
Tek Tek Dağları Milli Parkı: 2007 yılında milli park olarak ilan edilen Tek Tek Dağları orman bozkırı olarak tanımlanmakta ve önemli endemik türlere ev sahipliği yapıyor. Bunların içinde küresel öneme sahip menengiç ormanları var.
Kızılkuyu Yaban Hayatı Geliştirme Sahası: 2006 yılında yaban hayatı geliştirme sahası olarak ilan edilen alan, serbest dolaşan sınırlı sayıdaki ceylana ve soyu tükenmekte olan sürmeli kızkuşuna ev sahipliği yapıyor.
Karacadağ bozkırları: Sıradışı bir bozkır flora çeşitlilğine sahip olan Karacadağ’da 269 cinsi ve 66 farklı familyayı temsil eden 543 bitki türü, 32 endemik bitki türü tespit edildi. Resmi koruma alan statüsü olmayan Karacadağ’da yeni bir bozkır koruma alanı oluşturulması projenin beklenen sonuçlarından birisi.
“Türkiye’nin Bozkır Ekosisteminin Korunması ve Sürdürülebilir Yönetimi’’ Projesi Ara Değerlendirmesi (GCP/TUR/061/GFF) toplantısını Proje koordinatörümüz Nihan ARPA, Dr. Michael Green (GEF Proje Hazırlama ve Değerlendirme konusunda Uluslararası Danışman—Değerlendirme Ekibi Lideri), Nafiz Güder (Ulusal Danışman-Değerlendirme Ekibi Mensubu), FAO-Alan bazlı Proje Asistanı Ömür Aybike YILDIRIM, Bağımsız Uzmanlar Grubu ile Odak Grup olarak Uzmanlarımız Prof. Dr. Tahir POLAT, Prof. Dr. Mehmet Ali ÇULLU, Doç.Dr. Ali Rıza ÖZTÜRKMEN ile öncekigün (1 Kasım) Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesinde yapıldı.
Toplantıda Bağımsız Uzmanlar Grubu ile Odak Grup olarak teknik çıktıların ve elde edilenlerin görüşülmesi, projenin, ulusal ve kurumsal gereksinmeler ve önceliklerle ilgililiğinin istişare edilmesi ve projenin etkililiğinin istişare edilmesi konularında çalışmalar yapıldı.
URFA'NIN DOĞASINA ÖNEMLİ KAZANIMLAR SAĞLAYACAK
Bu projenin ilimize ve ülkemize faydalı olmasını diliyorum. 3 yıllık çalışmamızla İlimizdeki Bozkır Alanlarının envanteri başarılı bir şekilde yapıldı. “Türkiye’nin Bozkır Ekosisteminin Korunması ve Sürdürülebilir Yönetimi’’ Projesi (GCP/TUR/061/GFF) FAO, Tarım Orman Bakanlığı, Şanlıurfa Tarım ve Orman İl Müdürlüğü, Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar 3. Bölge Müdürlüğü ve Şanlıurfa Orman Bölge Müdürlüğü gibi kurumlarımızın desteği ve bilgileri ile çok güzel bir envanter çalışmasıyla çok güzel bir şekilde değerlendirildi. İlimize ve Ülkemize büyük katkısı olacak olan bu projenin bir sonraki aşamalarında çok önemli adımlar atılarak, doğa adına çok büyük kazanımlar yaşayacağımız için çok mutluyum. Emeği geçen tüm herkese sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Bu tür başarılı çalışmaların ilimize tarım ve turizmine sağlayacağı katma değerlerden dolayı minnettarım.” dedi.
Yorum Yazın