Birbirinden farklı lezzetleri ile Şanlıurfa yemekleri damaklarda tat bırakırken, Urfalı Diyetisyen Bermal Akıl doğru bilinen yanlışları sıraladı ve ekledi: Tepsi kebabının yanında iki tane açık ekmek tüketmek yanlış!
Türkiye'nin en önemli gastronomi kentlerinden biri olan Şanlıurfa, yemek kültürü ile gözde illerden biri. Sabah kahvaltısında patlıcan-isot ve tırnaklı ekmek, akşamları yağ ile et ağırlıklı yemekler ve şerbetli tatlılar...
Sofralar zengin yemek kültürü ile süslenirken, kente özgü lezzetleri sağlık açısından değerlendiren Diyetisyen Bermal Akıl ise önemli uyarılarda bulundu. Kahvaltıdan, akşam yemeğine birçok lezzete değinen Akıl, Urfa yemeklerinin hayvansal yağ ve et ağırlıklı olduğunu kaydetti.
BİHA'ya verdiği röportajda yemek kültürüne dair açıklamalar yapan Akıl, doğru bilinen yanlışları da aktardı.
Şanlıurfa’da yaşanan sorunlardan biri obezite. Öncelikle obezite nedir?
Obezite beden kitle endeksinin 30’un üzerinde olmasıdır. Bireyin ağırlığı ve boy uzunluğunun metrekaresine bölünmesiyle bulabiliyoruz. Bunu internet sitelerinden de bakabilirsiniz. Beden kitle endeksiniz 30’un üzerindeyse obezite sınırdasınız. 21’in üzerindeyse kilolu sınırında oluyorsunuz.
Şanlıurfa, Türkiye’de en önemli gastronomi kentlerinden biri. Urfa’nın yemek kültürünü nasıl değerlendirirsiniz? Hangi yemeklerimiz sağlığa yararlı, hangileri zararlı?
Aslında çok geniş bir yemek kültürümüz var ve bunu değerlendirmeyi bilmemiz gerekiyor. Biz biraz yanlış değerlendiriyoruz. Eski kültürümüze döndüğümüzde daha sağlıklı beslenildiğinin farkındayız. Karbonhidrat ağırlıklı besleniyoruz bu bizim bölgenin mecburiyetinden dolayı diyemiyoruz, coğrafi sebeplerinden, tarım, sağlık koşullarından dolayı. Doğru karbonhidrat tüketmemiz de önemli. Beyaz ekmek, beyaz un yerine tam buğday unu tercih etmemiz gerekiyor. Hayvansal yağların tüketimini bırakmamız gerekiyor, daha doğru yağlara dönmemiz gerekiyor. Zeytinyağı bizim için bölgesel olarak çok zorlu bir şey, zeytinyağına dönüş yapmamalıyız ama hayvansal yağ ağırlıklı beslenmemizde sorun. Mümkün olduğunca zeytinyağı tüketmemiz gerekiyor. Karbonhidrat ve yağ tercihlerini çok yanlış yapıyoruz. Çok fazla sakat et tüketimimiz var. Bunların biraz değişmesi gerekiyor.
Peki, hangi yemekleri buna örnek verirsiniz? Lahmacun, çiğköfte, boranı, tepsi kebabı…
Diyette yasak yoktur, doğru beslenmede de yasak yoktur. Tepsi kebabı mesela çok güzel bir yemek, hem sebzesi var hem eti var, yanında salata tüketilebilir ama onun yanına iki tane açık ekmek tüketince yanlış oluyor. Çiğ köfte de doğru tüketildiğinde gayet sağlıklı bir yemek. Yanında bol ayran ve yeşillikle tükettiğimizde gayet doğru ama biz köftenin yanına pilav yapıyoruz. İki karbonhidratı bir arada tüketince yanlış oluyor. Besini doğru tüketmemiz gerekiyor. Yemek kültürümüzü elbette ki devam ettirmemiz gerekiyor ama yanlış tüketmememiz gerekiyor.
Doğuda genelde pilav da ekmekle yeniliyor. Nasıl olmalı?
Evet, karbonhidrat ağırlıklı gidiyoruz. Bizim coğrafi koşullardan tarım şartlarından dolayı karbonhidrat bizim temel besinimiz, aslında insanların da temel besini çünkü enerji ihtiyacımızın temeli karbonhidrat ama doğru tüketmemiz gerekiyor. Mesela pirinç pilavı özellikle Karacadağ pirincini çok tercih ediyoruz. Tadı da gayet iyi ama bir seferde oturup da o kadar pirinç pilavı yememiz yanlış. Onun yerine biraz et, salata veya yoğurtla da güzel tüketilebilir.
Yemek kültürümüze bakınca bu yemeklerin en çok getirdiği rahatsızlıklar neler oluyor?
Obezitenin getirdiği pek çok hastalık var. Başlangıcında diyabet, uyku apnesi, fiziksel rahatsızlıklar, tansiyon, kolestrol, kalp damar tıkanıklığı gibi birçok sebebi var. Dünyada sigaradan sonra en büyük ölüm sebeplerinden biri obezite. Ülkemizde de yaklaşık sağlık hizmetleri yüzde 10 obeziteye giriyor.
Urfalı vatandaşların en çok dert yandığı konulardan biri kalp damar tıkanıklığı. Bunu nedeni nedir, nasıl beslenilmesi gerekiyor?
Kalp damar tıkanıklığının sebebi fazla et tüketimi ve hayvansal yağlar. Bunun önüne geçmemiz gerekiyor. Bizim kültürümüzde sebze var ama son zamanlarda fazla tüketilmiyor. Sebze tüketimine ağırlık vermemiz gerekiyor. Kurubaklagil tüketmemiz gerekiyor. Et ve et ürünlerini haftada ikiye, üçe düşürüp sebzeyi çoğunluğa almamız gerekiyor. Uygulaya bildiğimiz kadar Akdeniz diyetini uygulamamız gerekiyor. Balık tüketimimiz hiç yok, mümkün olduğunca balık tüketmemiz gerekiyor. Omega3 hiç almıyoruz, bunu semizotu ve cevizle alabiliriz. Fakat bunlar hayvansal omega3 ile aynı olmuyor. Balık tüketmemiz gerekiyor.
Sindirim sistemi rahatsızlıklarını tetikleyen nedenler neler? Hangi yemekler sebep oluyor?
Sindirim sisteminde aslında biz çok fazla acı tüketiyoruz. Bu da çok fazla mide rahatsızlığına sebep oluyor. Özellikle ekşi tüketimimizde fazla var. Baharat tüketimi acılı, ekşili şeylerden uzak durmamız gerekiyor. Bağırsak problemlerinde temel sebep az su tüketimi. Sıcak bir memlekette yaşıyoruz en az 2,5 litre su tüketmemiz gerekiyor ama gözlemlediğim kadarıyla 10 bardaktan fazla içen nerdeyse yok. Buna özen göstermemiz gerekiyor. Lif ağırlıklı beslenmemiz gerekiyor. Lif ağırlıklı beslenmekte tam buğday ekmeğinde bulunuyor. Tam buğday ekmek hiç tüketmiyoruz, meyve ve sebzelerde bulunuyor ama meyve ve sebze tüketimimiz az. Kurubaklagil tüketimimiz az ve bir de hiç egzersiz yapmıyoruz. Bölgesel olarak egzersiz oranımız çok düşük. Spor salonuna gideyim, 3 saat spor yapayım değil. 2 günde bir yarım saat 45 dakika yürüyüş yapmak bile kafi. Ağır bir spora başladığınızda çok çabuk pes edebiliyoruz ama bunu hayatımızın bir parçası haline getirirsek, düzenli yaparsak eğer hem kalıcı olur hem ağır spordan sonra kilo alımının da önüne geçebiliriz.
Urfa’da genellikle sabah kahvaltısında tırnaklı ekmek tüketiliyor. Bunu sağlık açısından nasıl değerlendirirsiniz?
Sabah sebze tüketilmesinde bir zarar yok. Biber özellikle C vitamini açısından çok değerli bir sebze ama yanında ekmeğin fazla tüketilmesi çok yanlış. Doğruyu yanlışla götürüyoruz. O ekmeğin yerine tam buğdaylı bir sac ekmeği tercih edilebilir ama porsiyonuna dikkat edilerek. Fırınlarda da artık tam buğdaylı ekmek satılıyor, onları tercih edebiliriz. Biraz beyaz ekmekle aramıza mesafe koymamız gerekiyor.
Peki, Urfa’nın en önemli lezzetlerinden biri isotun sağlığa zararları-faydaları nelerdir?
İsotun bir zararı olmaz. Tabi ki özellikle C vitamini açısından çok değerli bir sebze, iştah açıcı özelliği de çok fazla var. Yani tüketmekte hiçbir sakınca yok ama çok fazla acılı tükettiğimizde mide problemleri ile karşılaşabiliyoruz.
Obezite Şanlıurfa'da ne durumda?
Bununla ilgili kesin veriler yok ama Türkiye’nin obezite konusunda dünyada 2. Avrupa’da 1. Türkiye’de erkeklerin yüzde 21’i, kadınlarınsa yüzde 41’inin obez olduğu üzerine veriler var. Bununla ilgili bölgesel çalışmalar yok, olması iyi olurdu.
Erkeklere göre kadınlarda obezitenin yüksek olmasının nedeni ne?
Kadınlar hayatın içinde değiller, sosyal alanlar da kadınları göremeyiz, çalışma imkanları daha az, egzersiz yapma ihtimalleri daha az. Genelde ev kadınları ve evin içinde oldukları için en fazla günlere gidiyorlar, günlerde de yapılan yine yemek tüketimi. Genelde yemek üzerine bir hayatları olduğu için kadınların kilo problemi daha fazla oluyor. Kadınların da olabildiğince sosyalleşmesi, iş hayatına girmesi çok önemli. Kadınların en büyük problemlerinden biri sosyal hayatlarda olmaması.
Son olarak, Urfalılara sağlık açısından vermek istediğiniz tavsiyeler var mı?
Herkes diyetisyene geldiğinde mucizevi bir şey bekliyor bizim önerebileceğimiz en mucizevi şey su. Su tüketimine çok önem vermemiz gerekiyor. Günde 2,5 litre su tüketmemiz gerekiyor. Sebzeyi hayatımıza koymamız gerekiyor. Yanlış yağ tüketimini sonlandırmamız gerekiyor. Kaliteli yağları hayatımıza koymamız gerekiyor, zeytinyağı gibi. Kurubaklagilleri hayatımıza koymamız gerekiyor. Beyaz ekmekten uzak durmamız gerekiyor ve egzersizi hayatımızın bir parçası haline getirmemiz gerekiyor.
Özlem DİKMEN-ÖZEL HABER/BİHA
Yorum Yazın