(Özel Haber: İsmet AĞCA-Dilek ÇİFTÇİ)
Güneydoğu kaynaklı sosyal-siyasal ve toplumsal araştırmalarıyla tanınan birçok gazetede çalışan Araştırmacı Yazar ve Gazeteci Mehmet Faraç memleketi olan Şanlıurfa’yı ziyaret etti. Kent ziyareti sırasında Şanlıurfa Olay Gazetesi’ni de ziyaret eden Faraç Şanlıurfa izlenimlerini anlattı.
Ziyareti sırasında Şanlıurfa’nın eskiye nazaran daha kirli olduğunu ifade eden Mehmet Faraç kentin sorunları hakkında da önemli konulara değindi.
İşte Araştırmacı Yazar ve Gazeteci Mehmet Faraç’ın gözlemlerinden Şanlıurfa ve sorunları:
“OTEL SIKINTILARI, TARIM ARAZİLERİ KATLEDİLMİŞ, KİRLİ ÇAMURLU KALDIRIMLAR”
Yazar ve Gazeteci Mehmet Faraç, Şanlıurfa’nın betorname bir şehir olduğunu ve yeşil alanın eksik olduğunu ifade etti. Faraç, “3 gündür Şanlıurfa’dayım. Şuan itibariyle benim gözlemim şudur ki, Şanlıurfa çok ama çok büyümüş ama bana göre bir kentin büyümesini anlatan kavram fiziki yapısı her yerin apartman olması değil, bir şehir insanlığa uygarlığa ne kadar yatırım yapabiliyor. Geniş caddeleri sokakları parkları var mı yeşile ne kadar önem veriliyor? Kültür yatırımları yapılıyor mu? Urfa’mız bunlardan yoksun. Ve Büyükşehir belediye başkanımıza bir önerim var “Urfa kirli, kaldırımlar çamur deryası içerisinde” arkadaşlarımla yürüdüm Atatürk bulvarında kaldırımlar çamur içerisinde, sokaklar kirli, üzüldüm. 3 gündür Urfa dayım 3 gün içerisinde sadece Urfa da 3 tane turizm otobüsü gördüm. Urfa turist yok bu otel sıkıntısını aşsınlar. Şuan Karaköprü de bir doğa katliamı var. Çarpık çurpuk yollar caddeler kentleşmeler millet arazisini kurtarmak için bir şeyler yapmışlar. Birde Diyarbakır Kaya Pınara gidin kaç metre kare bulvarlar var bir bakın, buna yatırım yapsınlar, Urfa betonlaşmayla büyüyor. Bir dostumun dediği gibi Urfa sadece kalabalıklaşıyor. Urfa kalabalıklaşmasın güzelleşsin, yeşile yatırım yapılsın. Yeşile yatırım yapılmıyor bir kere temizliğe önem verilmeli temiz olmalı. Urfalı müteahhitlerimiz apartman yapacaklarına 3 tane müteahhidimiz birleşip otel yapsınlar. Urfa’ya gelen yerli yabancı turistlerimiz misafirlerimiz otel bulmakta zorlanıyorlar. Dünyanın bence kültürel açıdan, tarihi geçmiş açısından faktorink geçmiş açısından en son önemli kentidir Urfa, ben Urfalı olduğumdan her zaman gurur duydum, her zaman da gurur duymaktan devam edeceğim. Bunları üzülerek söylüyor, Urfa’nın yararına şeyler bunlar bir defa bu betonlaşmayı durdursunlar, yani nar bahçelerini korusunlar. Harran’a gittim sırrın bölgesinden baktım tarım arazileri imara açılmış. İmarlaşmayla katledilmiş, Urfa yerel yönetimler açısından buradaki turizmcisinden tutun sanayisine kadar kendi ayağına kurşun sıkması, Harran’ın bereketli toprakları üzerinde yumurtlayan tavuk boğazlanmasın yazık olur. Urfa dokuyu korusun. Şehri temizleyin ben geçmiş yıllarda Urfa’yı daha temiz gördüm. Ben bunu kaleme de alacağım artık Urfa uyansın. Otel sıkıntıları, tarım arazileri katledilmiş, kirli çamurlu kaldırımlar kaleme alacağım. Yarımtepe köyünden tutun Çimento fabrikasına kadar ilerlemiş durumda imarlaşma tarım arazisi bitti bitecek. Orta arkadaşın birine sordum burası neresi gide bana buranın Urfa olduğunu söyledi. Tarım alanlarına bina yapılır mı? Devletin 32 Milyar Dolar tarım kalkınsın diye yatırım yaptığı bir şehirde tarım arazisine bina yapılıyor beton yığınına dönüyor. Bunları durdursunlar Urfa kendi ayaklarına kurşun sıkmasın, Urfa’yı çok seviyorum ve Urfa’yı yönetenler Urfa’yı sevsinler” dedi.
“ŞANLIURFA’NIN EN ÖNEMLİ SORUNU ÇARPIK YAPILAŞMA”
Gazeteci Mehmet Faraç, kentteki en önemli sorunun sürekli artan çarpık kentleşme olduğunu ifade ederek, “Şanlıurfa’nın en önemli sorunu çarpık yapılaşma. Tarım arazilerinin katledilmesi kadar büyük vahamet olamaz. Doku yok ediliyor, Urfa aşağı çarşı sıkışmış bir kültür merkezi gerisinin Antep’ten Diyarbakır’dan farkı yok. Antep’ten Diyarbakır’da Urfa var mı yok! Göbeklitepe, Balıklıgöl, Harran, Halfeti, kullanılamıyor. Burayı yönetenler Ulusal Medya ile bağlarını kesmişler. Şanlıurfa’da herhangi bir etkinlik yapılıyor Ulusal basından hiçbir basın mensuplarının haberi yok. Neyi gizliyorlar çok merak ediyorum. Ben şuan Urfa’yı Antep veya hiçbir kent ile yarıştıramam, Urfa’nın geçmişten gelen bir yarış anlayışı vardır oda şudur ki, işte Antep’te şu vardır bizde yoktur. Antep dediğimiz şehir sanayi şehridir. Urfa ise bir kültür şehridir. Göbeklitepe’nin 14.500 yıllık geçmişi var. Antep’le yarışmayalım bence Antep sanayisine mahkûm kalmışız bence, Antep bizimle yarışsın bizim Antep’ten kültürel açıdan sosyal açıdan doku açısından daha fazla değerlerimiz var. Biz kullanamıyoruz Antep’i de şikâyet etmeyelim. Niye Antep gibi propaganda yapamıyoruz onu düşünelim. Mesela Fıstık baklava olayını görün işte, fıstık peynir sadeyağ buradan gidiyor ama nedense Antep baklavası, kendi ürünümüzü kullanıp ortaya çıkartamıyoruz. Bunun en büyük temel nedeni yerel yönetimlerdir, Vali ve belediye başkanları bu işlere biraz kafa yorması lazım. Biz kendi ürünlerimizle kendimizi yok etmişiz başkaları bizim ürünümüzle kendi reklamlarını yapıyorlar” diye konuştu.
“ISRARLA SÖYLÜYORUM URFA’DA OTEL YOK!”
Faraç, Şanlıurfa’nın turizm kenti olduğunu ancak Urfa’da turisti ağırlayacak mekânların az olduğunu belirterek şöyle devam etti:
“Göbeklitepe 14.500 yıldır kendini korumuş, Urfa ise kendini son 20 yıldır koruyamıyor. Biz Göbeklitepe’nin üzerine enkaz inşa etmişiz. Bir Urfalı olarak rica ediyorum durdursunlar bunu, şuan tarım alanlarındaki katliam çarpık yapılaşmayı yok etsinler. Acil bir turizm entegre planı ortaya çıkarsınlar, ısrarla söylüyorum Urfa’da otel yok! 2019 Göbeklitepe yılı ilan edildi ama nedense Urfa’da otel yok. Urfa’da özel idare nerede, yatırımcılar nerede, yerel yönetim nerede? Antep’te yiyip içen gezen tozan konaklayan otobüslerin sürece biz Antep’i şikâyet etmeyelim. Urfa’yı seviyorum, 25 yıl öne gittim bu şehirden ama 25 yıldır Şanlıurfa’ya koskocaman bir betonlaşma yapılmış.”
Yorum Yazın