Toplum olarak değerlerimiz hızla erozyona uğruyor. Özellikle televizyon dizilerinde işlenen konular, aile yapısını adeta bir bombanın etkisiyle sarsıyor. Anne babalar, çocukları için seçilecek gelin ya da damatlar konusunda endişe içinde. Gün geçtikçe bu endişeler artıyor ve aile kavramı zedeleniyor.
Bir zamanlar aile kavramı, Türk toplumunun en sağlam yapı taşlarından biriydi. Ancak bugün televizyon ekranlarında gördüğümüz diziler, bu yapıyı yerle bir ediyor. Havuz medyası kanallarında yayımlanan diziler, toplumsal değerlerle bağdaşmayan içeriklerle dolu. Toplumun ahlaki yapısını korumakla görevli olan RTÜK ise bu durum karşısında sessizliğini koruyor. Peki, bu sessizlik ne kadar sürecek?
Sayın Cumhurbaşkanı’nın son dönemde aile yapısının önemine dair açıklamalar yapması dikkat çekici. Ancak bu konuda yıllardır neredeydiniz? Bugün bu sorunların çözümü için geç kalınmış bir noktada olduğumuzu kabul etmeliyiz. Aile yapısını korumak adına harekete geçmek için daha ne kadar bekleyeceğiz?
Yıllar önce, medyada sorumluluk sahibi olan yöneticilere uyarılar yapılmıştı. Ancak bu uyarılar dikkate alınmadı. Bugün geldiğimiz noktada, toplumun ahlaki değerleri sarsılmış, aile yapısı çökmüş durumda. Televizyon dizilerinin toplumsal değerlere uygun şekilde düzenlenmesi gerektiği açıkça ortadayken, neden hâlâ buna uygun adımlar atılmıyor?
Toplumun tüm kesimlerine çağrıda bulunuyorum: Aile yapımızı korumak ve toplumsal değerlerimizi yeniden inşa etmek için birlikte hareket etmeliyiz. Aksi halde, geleceğe bırakacağımız değerlerimizi tamamen kaybetme riskiyle karşı karşıya kalacağız.
Facebook Yorum
Yorum Yazın