TİSK Başkanı Akkol, emekli çalışanlar ile emekli olmayan çalışanlar arasındaki SGK prim farkının giderileceğini, kıdem tazminatı için işverene KGF'den uygun kredi verileceğini bildirdi.
Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin ve TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay'ın katılımıyla Bakanlıkta asgari ücret görüşmelerinin takviminin belirleneceği toplantıya ilişkin açıklamalarda bulundu ve basın mensuplarının soruları yanıtladı.
EYT konusunda hem işverenler hem de çalışanlar için ideal bir çözümden yana olduklarını belirten Akkol, şunları söyledi:
"TİSK olarak, gerek asgari ücret süreci gerekse de çalışma hayatını ilgilendiren her türlü kanuni düzenlemede çalışanların beklentisini öncelikli görüyoruz. EYT sürecinde de benzer bir yaklaşımımız var. Çalışma arkadaşlarımızın refahının, güvenliğinin ve mutluluğunun işverenler için ne kadar önemli olduğunu tekrar ifade etmek istiyorum. TİSK camiası olarak kendi ekosistemimizden dünyaya örnek uygulamalar çıkartmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Bir tarafta çalışma arkadaşlarımızın beklenti ve refahı diğer tarafta ise işletmelerin sürdürülebilirliğinin önemini de her fırsatta sizlerle paylaşıyoruz. İşletmelerin rekabetçiliği; istihdam, işletmelerin sürdürülebilirliği ve çalışma arkadaşlarımızın daha fazla gelire ulaşması için çok önemli. İşletmelerin büyümesi, daha fazla ihracat yapması hem çalışanlar hem de ülkemiz için önemli. bu sebeplerle EYT konusunda hem çalışanların hem de işletmelerin beklentilerini aynı anda karşılayacak çözümlere ihtiyacımız olduğunu düşünüyoruz. Sayın Çalışma Bakanımız bizim de görüşlerimizi aldı."
"Hem işverenler hem de emekli olup çalışmak isteyenler için çok kıymetli"
Akkol, TİSK olarak beklentilerini çözüm önerileriyle beraber sunmayı seven bir teşkilat olduklarını, EYT konusunda da benzer bir yaklaşım sergilediklerinin altını çizerek, şu bilgileri paylaştı:
"Bu konuda işverenlerin beklentileriyle ilgili kapsamlı bir çalışmayı Sayın Bakanımıza tekrar sunduk. Bu çalışmadaki üç maddede özetle paylaşmak isterim. Bunlardan bir tanesi, emekli olup da çalışmaya devam edecek arkadaşlarımızın SGK primi ve işveren maliyetinin artması. Temmuz ve ağustos ayında EYT kapsamındaki çalışanlara yönelik yaptığımız ankette, katılımcıların yüzde 80'i iş hayatına devam etmek istiyor. Yani emekli aylığını almak ve işletmesinde devam etmek istiyor. İşverenlerin büyük bölümü de bu istihdam ilişkisine devam ettirmek istiyor. Burada bir uyum görüyoruz ve bu uyumun kaybolmamasını istiyoruz. Eğer emekli birini çalıştırsanız SGK'de bir maliyet artışı söz konusu. Bu hem istihdamın devamı hem de işverenler için bir risk. Bu konuyu bir kaç aydır dile getiriyoruz. Sayın Bakanımız bu konudaki müjdeyi geçen haftalardaki kapalı bir toplantıda vermişti, bugün de teyit etti. Emekliler ile emekli olmayan çalışanlar arasındaki SGK prim farkı giderilecek. Dolayısıyla işverenlere ilave bir maliyet olmadan istihdam ilişkisi devam edecek. Bu çözümü önemsiyoruz. Bu sadece işverenler için değil, emekli olup çalışmak isteyenler için de çok kıymetlidir. Dolayısıyla bunun müjdesini Sayın Bakanımız az evvel bizimle paylaştı."
- "Bir planlama dahilinde emeklilikleri organize etmemiz gerekiyor"
Emekli olacak çalışanların aynı anda emekli olması halinde ortaya çıkacak kıdem tazminatı yükünden ötürü işverenler için ciddi bir finansman problemi doğmasının söz konusu olduğunu dile getiren Akkol, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bu da bizim uzun süredir taleplerimiz arasındaydı. Sayın Bakanımız yine müjdeyi verdi. KGF'den uygun kredi ile işverenlerin yalnız bırakılmayacağı müjdesini az evvel aldık. Dolayısıyla kıdem tazminatıyla ilgili çok uygun kredi faiziyle işverenlere destek olunacak. Üçüncü konu, özellikle kritik bazı sektörlerde ve şirketlerde yüzlerce kişinin aynı anda emekli olması durumunda üretim ve ihracatı etkileyen durumlar olabiliyor. Bazı departmanlar komple emekli olabiliyor, kıdemli işçiliğin önemli olduğu sektörlerde iş sağlığı ve güvenliği riskleri doğabilecek. Çalışma arkadaşlarımızı mağdur etmeden ama aynı zamanda üretim ve ihracatın devamlılığına da mani olmadan bir planlama dahilinde emeklilikleri organize ediyor olmamız gerekiyor. Bu konunun ülke için önemli olduğunu düşünüyoruz. Bu üç başlık dışında da ilave önerilerimiz oldu. Bunları Sayın Bakana ilettik."
"Dengeli, istikrarlı bir rakam için elimizi taşın altına koyacağız"
Asgari ücretin belirlenmesi sürecine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Akkol, bugün sürecin ilk günü olduğunu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin ve TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay ile toplantı yapacaklarını söyledi.
Toplantıda süreci ve takvimi detaylandıracaklarını belirten Akkol, "Bir komisyonumuz var. Komisyonda hem işçi hem işveren hem de devlet tarafı temsil ediliyor. Bu komisyona kimin üye olacağıyla ilgili çalışmalar tamamlandı. Komisyon yakın zamanda da ilk toplantısını yapacak." dedi.
Akkol, son iki asgari ücretin belirlenmesinde devlet, işçi ve işveren taraflarının ortaya koyduğu üçlü mutabakatı önemsediğini vurgulayarak, bu ortak mutabakatın devam etmesi gerektiğini ifade etti.
İşverenler olarak, bu mutabakatın sağlanması için ellerini taşın altına koymaya devam edeceklerine dikkati çeken Akkol, "İşverenlerimizin razı olduğu, işçi tarafının memnun olduğu aynı zamanda da işletmelerimizi koruyan dengeli, istikrarlı bir rakam için biz de elimizi taşın altına koyacağız." ifadelerini kullandı.
"31 Aralık gecesine kadar beklemeye gerek yok"
Akkol, "Bu konu ülkenin çok gündeminde. 31 Aralık gecesine kadar beklemeye gerek olmadığını düşünüyoruz. Ne kadar erken anlaşabilir, ne kadar erken mutabakat sağlarsak ülkenin gündeminden de bunu o kadar erken alırız diye düşünüyoruz. TİSK'in görüşü budur." diye konuştu.
Toplantıların uzun ve meşakkatli geçtiğini, hep beraber sürece gereken özeni göstermeleri gerektiğini dile getiren Akkol, komisyonun verileri ve çeşitli görüşleri detaylıca incelediğini bildirdi.
Komisyonun çok taraflı değerlendirmeler yaptığını ve pazarlıktan ziyade iyi niyetle ortak bir hedefe ulaşma çabasında olduğunu belirten Akkol, yakalanan bu uyum ve huzurun bu dönem de devam ettirilmesi temennisinde bulundu.
Akkol, telaffuz edilebilecek bir rakam olup olmadığıyla ilgili soruya, "Şu an çok erken. Komisyonun ilk toplantısını yapmasını beklemek lazım." yanıtını verdi. Akkol, asgari ücretle ilgili analizlere dayalı çalışmalar yaptıkları bilgisini paylaştı.
"Bizim ağzımızdan duymadığınız şeylere itibar etmeyin"
Çalışanların beklentisi ve refahı ile işletmelerin sürdürülebilir olmalarını öncelikleri olarak belirlediklerini söyleyen Akkol, bunları dengeli şekilde ortaya koyan çalışmalar yaptıklarını dile getirdi.
Akkol, şunları kaydetti:
"Anket çalışmalarından çıkan rakam var ama bunu zikretmek sürece de çok saygısızlık olacaktır. Komisyonun bu rakamları detaylı şekilde paylaşacağını öngörüyoruz. Bu konuda benim görüşüm şu, yeteri kadar rakam zikrediliyor. Sabah 07.00'de haber programlarıyla başlıyoruz, gece 00.00'da asgari ücret... Tabii çok yoğun ve ülke için önemli bir konu ama bazen altında çok analiz olmayan, gerçekçi olmayan, yüksek veya alçak, onun tespitini yapmadan söylüyorum. Bu bir süreç. Buradan çıkacak rakamı inanın ben de bilmiyorum, komisyona üye hiç kimse bilmiyor. Bu sürecin sonunda en iyisini yapmaya çalışacağız hep beraber."
Bir basın mensubunun, "Kulislerde, işverenin yüzde 50'nin üzerinde zamma sıcak bakmadığı söyleniyor." ifadeleri üzerine Akkol, "Bizim öyle bir açıklamamız olmadı. Bizim ağzımızdan duymadığınız şeylere hiç itibar etmeyin." dedi.
Yorum Yazın