TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, tarım ürünlerinde ithalat izni verilirken yerli üreticinin çok iyi düşünülmesi gerektiğini söyledi.
Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken yerli ürün konusunda önemli açıklamalarda bulundu. Palandöken, “İlkokul çağından başlayarak çocuklarımıza yerli malı kullanımı yönünde telkinlerde bulunuyoruz. ‘Yerli Malı Yurdun Malı herkes onu kullanmalı’ diyerek yerli ürünlerin kullanılarak dışarıya döviz çıkmasın diyoruz. Ancak son dönemde özellikle domates ve fasulye, biber gibi ürünlerin şuan en bol olarak üretiminin olduğu bir dönemde salça ithal edilmesi çiftçimize yapılan en büyük haksızlıktır. Yerli ürün kullanmak hem üreticiye hem de ekonomiye en büyük destektir” dedi.
‘İTALATTA İHTİYAÇA GÖRE İZİN VERİLMELİ’
Üretimin en üst seviyede oldu bir dönemde yurt dışından salça ve benzeri ürünlerin ithal edilmesinin yanlış bir uygulama olduğunu ifade eden Palandöken, “Ülkemizde bol miktarda üretilen ürünlerin ithalatı yapılırken çok iyi düşünülmeli. Sürekli yerli üretimi özendirelim ve yerli malı kullanalım diye etkinlikler yapılıyor. Ancak gelinen noktada üretilen ürenler yeterli talep görmediği için tarlada çürümeye terk edilip çiftçimiz büyük bir zarara uğramaktadır. Zaman kaybedilmeden çiftçilerimizin ve yerli üreticilerimizin korunması için gerekli tedbirler alınmalı. Öncelikle ithal izinleri verilirken ince elenip sık dokunmalı. Yerli üreticiyi korumak adına bunu yapmak herkes için milli görev olmalıdır. Yani tarım ürünlerinde ihracat ve ithalat dengesi üretime göre kurulmalı. Domates gibi bazı ürünlerde çiftçimizin elinde ürünle kalarak perişan olmaması için ithalat izinlerinde gerekirse ihtiyaca göre izin verilmelidir” diye konuştu. .
‘İHRACAT VE İTHALAT DENGESİ ÜRETİME GÖRE KURULMALI’
Çiftçinin tarlaya küstürülmemesi için dengeli bir ihracat – ithalat yapısı olması gerektiğini vurgulayan Palandöken, “Sosyal Güvenlik Kurumu ve Türkiye İstatistik Kurumu’nun verilerine göre ülkemizde çiftçi sayısı son 10 yılda yüzde 38 azaldı. Son 15 senede ise tarım alanları da yüzde 12, sebze bahçeleri alanları ise yüzde 15 küçüldü. Tarımda kendi kendimize yettiğimiz konuma tekrar gelmemiz için çiftçimizi, tarım alanlarımızı ve tarım ürünlerimizi korumamız gerekiyor. Bunun için ihracat ve ithalat dengesini üretim ve tüketimimize göre kurmalıyız. Bazı yerlerde serbest piyasada ürün satan çiftçilerimizin, büyük market ve fabrikaların ithal ettiği tarım ürünleri yüzünden mağdur olduğu zamanlar yaşanıyor. Bu da çiftçinin ürününün elinde kalmasına ve tarlasına küsmesine neden oluyor” diyerek sözlerine son verdi.
BİHA
Yorum Yazın