
Saraçhane’de barışçıl gösteri yapan üniversite öğrencilerinin tutuklanması, anayasal hakların ihlali ve siyasi bir baskıdır. Gençler serbest bırakılmalı!
Saraçhane’de, üniversite öğrencilerinin anayasal haklarını barışçıl ve silahsız bir şekilde kullandıkları gerekçesiyle tutuklanmaları, ülke gündeminde büyük yankı uyandırdı. Yapılan bu tutuklamaların, hukuki değil, siyasi bir karar olduğu iddia ediliyor. Öğrencilerin sadece toplantı ve gösteri yapma haklarını kullandığı belirtilerek, bu durumun anayasal düzene karşı yapılan bir gözdağı olduğu ifade ediliyor.
Anayasa'nın 34. Maddesi Açıkça Belirtiyor
Anayasamızın 34. maddesi, her bireyin önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız bir şekilde toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahip olduğunu açıkça belirtmektedir. Bu hak, vatandaşların demokratik bir şekilde görüşlerini ifade etmeleri, kamuoyu oluşturabilmeleri ve toplumsal olaylara karşı duruş sergileyebilmeleri için önemli bir güvencedir. Ancak son günlerde yaşanan tutuklamalar, bu anayasal hakkın ihlal edildiği ve baskı altına alındığı yönündeki eleştirileri güçlendiriyor.
Amaç, Gençleri Korkutmak ve Muhalefeti Susturmak
Söz konusu tutuklamaların ardında yatan amacın, gençleri korkutarak sindirmek, halkı baskı altına almak ve muhalefeti susturmak olduğu ileri sürülüyor. Hükümetin, gençleri hedef alarak toplumsal muhalefeti zayıflatmaya çalıştığına dikkat çeken yetkililer, bu tutuklamaların sadece bir siyasi operasyon olduğuna vurgu yapıyorlar.
Gençler Hukuksuzluğa Boyun Eğmeyecek
Ülkenin dört bir yanındaki öğrenci toplulukları ve muhalefet partileri, bu tutuklamaları şiddetle kınayarak, gençlerin yalnız bırakılmaması gerektiğini belirtiyorlar. Gençlerin, hukuksuzluk karşısında boyun eğmeyeceği ve demokratik haklarını savunmaya devam edeceği ifade ediliyor. Öğrencilerin tutuklanması, toplumsal olarak büyük bir tepkiyle karşılanırken, gençlerin serbest bırakılması talep ediliyor.
Hukuk, Araç Değil, Esas Olmalıdır
Son olarak, hukukun araç değil, esas olması gerektiği vurgulanıyor. Hukuki süreçlerin, halkın iradesini kısıtlamak için kullanılmaması gerektiğine dikkat çekiliyor. Gençlerin ve toplumsal kesimlerin, anayasal haklarını kullanmalarının engellenemeyeceği, bu tür uygulamaların demokratik düzeni tehdit ettiği ifade ediliyor.
Bu olay, sadece öğrencilerin haklarını savunması değil, aynı zamanda ülkenin demokratik yapısına yönelik ciddi bir tehdit olarak görülüyor. Herkesin anayasal hakları çerçevesinde barışçıl ve silahsız bir şekilde gösteri yapma özgürlüğüne sahip olduğu hatırlatılıyor ve tutuklanan gençlerin bir an önce serbest bırakılması talep ediliyor.
Yorum Yazın