Şanlıurfa'ya geçmiş yüzyıllardan miras kalan 'Millet Hanı', unutulmaya yüz tuttu.
ŞANLIURFA/Şanlıurfa'ya Osmanlı döneminden miras kalan tarihi Millet Hanı, kaderine terk edildi.
Kentin mimarisine özgü yapıların bulunduğu Yorgancı Sokak, Çulha Sokak ve Güllüoğlu Sokağı'nın çevrildiği bölgede bulunan tarihi han, 5 yıldır faaliyete girmeyi bekliyor.
Türkiye'nin dört bir yanındaki tarihi hanlar restorasyon çalışmalarının ardından faaliyete geçirilirken, tarihi kent Şanlıurfa'daki han ise adeta unutuldu.
EN BÜYÜK İKİNCİ MÜZE OLACAKTI
Topkapı Müzesi'nden sonra Türkiye'nin en büyük ikinci müzesi olması planlanan tarihi han için 2014 yılında projeler hazırlandı. Hazırlanan proje Diyarbakır Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'ndan onay alırken, Kültür ve Turizm Bakanlığı Uzmanları tarihi hanı 'konaklama tesisi' yapmak için hazırlıklara başladı.
Turizme kazandırılması için tarihi handa başlatılan çalışmalarda hedef, 2015 yılında hizmete sunmaktı. Ancak, 2015 yılında tamamlanması beklenen projede aradan geçen yıllara rağmen bir mesafe kat edilemedi.
MALİYETİ 64 MİLYON
Projenin tamamlanması için restorasyonu üstlenen firmanın danışmanı İş Adamı Mehmet Tuncay, düzenlenen bilgilendirme toplantısında 700 metrekarelik alanda başlatılan çalışmalarda önemli bir mesafe kat ettiklerini açıklamıştı. Restorasyon maliyetinin 64 milyon TL olacağı açıklanan han, ilk yıllarda yapılan çalışmaların ardından kaderine terk edildi.
OTEL SORUNUNU ÇÖZEBİLECEK Mİ?
Kaynak yetersizliğinden yapımının durdurulduğu iddia edilen hanla ilgili henüz yol kat edilemezken hanın, kentin bir diğer kanayan yarasına çözüm olması bekleniyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 2019, 'Göbeklitepe Yılı' olarak ilan edilirken, Şanlıurfa turist akınına uğradı. Bu yıl turizmde rekor rakamlara ulaşılması hedeflenirken, artan turist yoğunluğu kentteki diğer sorunları da gün yüzüne çıkardı.
Başta Göbeklitepe olmak üzere kentin tarihi güzelliklerini görmek için Şanlıurfa'ya gelen yerli ve yabancı turistler, konaklama sorunu ile karşılaşıyor. Kentte konaklamak için rezervasyon yapmayan turistler yatacak yer bile bulamazken, boş odası bulunan otellerdeki fahiş fiyatlar da turistin geri adım atmasına neden oluyor.
Bu yıl turizmde rekor düzeyler hedeflenirken baş gösteren 'konaklama' sorunu, yerel yöneticileri de düşündürüyor. Konaklama sorununu karşılayacak alternatif yerler için bazı yöneticiler harekete geçse de, yatak kapasitelerinin az olması ise soru işaretlerini bir türlü gideremiyor.
AKILLARA GELEN YERLERDEN BİRİ 'HAN'
Turizmde yaşanan sorunlar yöneticisinden esnafına her kesimi düşündürürken, bu durum 'kaderine terk edilmiş' Millet Hanı’nı akıllara getirdi. Kentin göbeğinde yer alan bölgenin ulaşım açısından da rahatlık sağlaması, otel fikrine sıcak baktırdı.
300 YATAK KAPASİTELİ
Otel olması halinde yaklaşık 300'e yakın yatak kapasiteli olacağı düşünülen alan için henüz herhangi bir adım atılmadı. Şanlıurfa'nın konaklama sorununu bir nebze olsun çözeceği gözüyle bakılan alan için yerel yöneticilerin atacağı adım ise kamuoyu tarafından merakla bekleniyor.
MİLLET HANI'NIN GEÇMİŞİ
Şehir merkezindeki Samsat Köprüsü ile Hacı Kamil Köprüsü arasında bulunan ve yaklaşık bin yıllık olduğu tahmin edilen Millet Hanı, Türkiye'nin en büyük hanlarından olup Osmanlı Dönemi'nde Şanlıurfa'da inşa edilen ilk anıtsal yapı olma özelliğini taşıyor.
16. yüzyıl ortalarına Osmanlı döneminde yapılan Millet Hanı, kesme taşlardan inşa edilmiş olup, geniş avlusunun çevresinde kalın payelerle bölünmüş, birbirleriyle bağlantılı geniş mekanlar yer alıyor.
Geçmişte Ermeni yetimhanesi ve toplama merkezi olan Millet Hanı, 1950 yıllarından Süvari Kışlası olarak da kullanıldı. Avlusunun kuzeydoğu köşesinin ikinci katında asker ekmeği yapan bir fırın, nizamiye karşısında askerlerin kullandığı hamam bulunuyor. Tarih boyunca çeşitli amaçlar için kullanılan Millet Hanı, Sultan 2. Abdülhamit döneminde 1890'lı yıllarda çekilen fotoğrafta ''Askeri Şahanesi'' olarak geçiyor. Yine başka bir eski fotoğrafta ise ''Alman Yetimhanesi'' olarak hizmet veren Millet Hanı, bir süre de belediye ambarı olarak kullanıldı.
Özlem DİKMEN-BİHA
Yorum Yazın