Diyarbakır E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu İşyurdu Müdürlüğü bünyesinde oluşturulan gümüş ve telkari işletmeciliği atölyesinde, mesleki eğitimin ardından 12 yıldır sigortalı olarak üretim yapan hükümlü ve tutuklular, gelirleriyle hem ihtiyaçlarını karşılıyor hem de aile bütçelerine katkı sağlıyor Diyarbakır E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Rüştü Saka: ”Atölyede hükümlü ve tutuklular bugüne kadar 4 binin üzerinde gümüş üretti. Tahliye olduklarında toplumla bütünleşmeye hazır hale geliyorlar”
DİYARBAKIR (AA) AZİZ ASLAN 12 Eylül 1980 askeri darbesinden sonra adı işkence, zulüm ve insanlık dışı muamelelerle anılan, uygulanan işkence yöntemleriyle birçok belgesele ve kitaba konu olan "Diyarbakır Cezaevi"nde yürütülen çalışma ile gümüş sanata dönüştürülüyor.
Adalet Bakanlığı Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İşyurtları Kurumu tarafından, istihdama yönelik meslek edinmeleri ve mevcut mesleklerini geliştirmeleri amacıyla ülke genelinde mesleki eğitim verilen hükümlülere birçok atölye ve tesiste öğrendiklerini uygulama imkanı da sunuluyor.
Bu kapsamda Diyarbakır E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu İşyurdu Müdürlüğü bünyesinde oluşturulan "Gümüş ve Telkari İşletmeciliği Atölyesi"nde hükümlü ve tutuklular, 12 yıldır verilen mesleki eğitimle üretim yapıyor.
Gümüşten üretilen telkari tepsi ve lokumluk ile yüzük, kemer, kol zinciri, hasır, küpe, kolye gibi ürünler, bazı alanlarda ve etkinliklerde kurulan stantlarda satışa sunuluyor.
Üretime katılan hükümlü ve tutuklular, sağlık ve kaza sigortası sahibi olmanın yanı sıra gelirleriyle hem kendi ihtiyaçlarını karşılıyor hem de aile bütçelerine katkıda bulunuyorlar.
200 çeşitte 4 binin üzerinde ürün üretildi
Diyarbakır E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Rüştü Saka, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kurulan atölyede hükümlü ve tutukluların hem yeni meslek edinmeleri hem de var olan mesleklerini geliştirmeleri amacıyla hizmet verdiklerini söyledi.
Ceza infaz kurumunda gümüş atölyesinin 2010 yılında kurulduğunu ifade eden Saka, bugüne kadar 150 hükümlü ve tutuklunun atölyeden faydalandığını belirtti.
Saka, atölyede faaliyet yürüten hükümlü ve tutuklulara sertifika da verildiğini dile getirerek, şunları kaydetti:
"Hükümlü ve tutuklular atölyede çalıştıkları günlerde ücret almakta, sigortaları yapılmakta ve iaşe bedeli alınmamaktadır. Burada ailelerine katkı sağlamakta hem de meslek öğrenmekteler. Bu anlamda gerçekten çok faydalı bir iş yapılmaktadır. Atölyede hükümlü ve tutuklular bugüne kadar 4 binin üzerinde gümüş üretti. 200 civarında ürün çeşitliliğimiz var. Hükümlülerimiz bu ürünleri alıp ailelerine de hediye edebiliyor. Fuar ve adliyelerde açtığımız stantlarda vatandaşlarımıza satabiliyoruz."
"Tahliye olduklarında toplumla bütünleşmeye çok hazır hale geliyorlar"
Saka, hükümlü ve tutukluların burada öğrendikleri mesleği sivil hayatlarında da sürdürdüğünü, zaman zaman bu konuda kendilerine mektup yazanların olduğunu gördüklerinde de bundan mutluluk duyduklarını anlattı.
"Meslek kazandırarak suçtan arındırma noktasında çok büyük bir hizmet ediyoruz." diyen Saka, bu noktada kendilerine olumlu dönüşlerin olduğunu aktardı.
Saka, bu faaliyetin hükümlü ve tutuklulara faydalarına ilişkin, şu bilgileri verdi:
"Hükümlü ve tutuklularımız cezaları süresinde gün boyunca tek başına kalmak yerine atölyelerimizde üretiyorlar. Atölyelerimizde çalışanlar olumlu etkiler gösteriyorlar. Tahliye olduklarında toplumla bütünleşmeye hazır hale geliyorlar. Çok net bir şekilde bunu gözlemleyebiliyoruz. Ceza infaz kurumlarındaki iş yurtları kurumu, açtığı bu atölyelerle bu amaca çok büyük hizmet ediyor. Hükümlü ve tutukluları rehabilite ederek topluma kazandırdığımız zaman çok mutlu oluyoruz. Bu noktada kurulan gümüş atölyesinin çok büyük hizmetlerinin olduğunu düşünüyoruz."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçen yıl Diyarbakır'ı ziyaretinde Diyarbakır Cezaevinin kültür merkezine dönüştürüleceğini müjdeleyerek, "Geçmişte uzunca bir dönem adı zulümle, işkenceyle, insanlık dışı muamele ile anılan Diyarbakır Cezaevi'ni kültür merkezi olarak sizlerin hizmetine sunuyoruz. Adalet Bakanlığımız bu konuda gerekli hazırlığı yapıyor. Böylece Diyarbakır'ın hafızasındaki bir kötü anıyı ortadan kaldırmış oluyoruz." ifadelerini kullanmıştı.
Yorum Yazın