Millet İttifakı’nın önünde en önemli sorun olarak cumhurbaşkanı adaylığı duruyor. Kılıçdaroğlu son dönemde yaptığı hamlelerle ismini ön plana çıkarmayı başardı. Ama Millet İttifakı’nın ortak adayı olma vizesini bir türlü alamıyor.
Çünkü altı liderin üçü Kılıçdaroğlu’nun adaylığına sıcak bakmıyor. Meral Akşener, Temel Karamollaoğlu ve Ahmet Davutoğlu bu konuda renklerini belli ettiler. Ali Babacan’ın ise ne yönde hareket edeceği net değil. Eğer Abdullah Gül’ün telkinlerini dinlerse İmamoğlu’nu tercih eder. Çünkü Abdullah Gül ve Meral Akşener, İmamoğlu’nu siyasi projeleri olarak görüyorlar.
Geriye bir tek Gültekin Uysal kalıyor.
Muhalefet liderlerinin ikna olmaması ve Ekrem İmamoğlu faktörü nedeniyle Kılıçdaroğlu tedirgin. Hop oturup hop kalktığı söyleniyor.
İMAMOĞLU’NUN TEK GÜNDEMİ
Bir süredir geri adım gözükse de Ekrem İmamoğlu süreci dikkatli bir şekilde takip ediyor. Zaten İmamoğlu’nun tek bir gündemi var o da cumhurbaşkanlığı seçimi. Katıldığı bir YouTube yayınında bağımsız aday olacak mısınız sorusu üzerine önce, “Bu işin bir hata kaldırmayacağı bir dönemdeyiz” diye uyarıda bulunuyor.
Ardından “Bireysel ihtiras, bireysel hedef, bireysel tutum geliştirmenin bu döneme çok büyük zarar vereceğini hatta ihanet olacağını düşünüyorum. Doğru kararın günü geldiğinde verilmesinden yanayım” diye konuşuyor.
MESAJIN ADRESİ
Aday değilim dememişti. Benim adayım Genel Başkanım Kılıçdaroğlu lafını ağzına almamıştı. Hatta ve hatta kimin cumhurbaşkanı adayı olacağını partim belirler ya da Millet İttifakı liderleri tespit eder dememişti.
Ayrıca kim bireysel hırsları, bireysel hedefleri uğruna hareket ederse ihanet etmiş olur mesajını vermişti. Siyasi kulislerde bu mesajların adresi Kılıçdaroğlu olarak yorumlandı. Ama İmamoğlu bir cümle içinde sadece mesaj vermedi, bir de ileriye dönük bir uyarıda bulundu.
PÜF NOKTASI
O yayında İmamoğlu’nun çok önemli bir vurgusu daha vardı. Kaynaklarım onun önümüzdeki günlerde yapacağı çıkışın şifresi olduğunu söylüyor. İmamoğlu, “Onun da yöntemi ne?” diye sorduktan sonra yanıtı yine kendisi verdi, “Tabii ki dönüp halka bakmak. Ne bekleniyor, ne isteniyor, bunu görmek gerekiyor” dedi.
CHP Genel Başkanı’na dönüp bakmak demedi. Millet İttifakı liderlerinin neye karar vereceğini görmek demedi. Ne dedi? “halka bakmak” dedi.
Bu ne anlama geliyor? Çok açık değil mi?
STRATEJİNİN TEMELİ
İmamoğlu’nun önümüzdeki günlerde yapmayı planladığı çıkış stratejisi de buna dayanıyor. Bir anlamda bir cümle içinde geleceğe ilişkin izleyeceği stratejinin ipuçlarını veriyor.
İmamoğlu’nun cumhurbaşkanı adayını belirlemeden önce halka sormak lazım diye bir çıkış yapması bekleniyor. Cumhurbaşkanını doğrudan halk seçeceği için bu önerinin rasyonel bir tarafı var. Ayrıca Kılıçdaroğlu’nun aday olduğu bir masadan isminin çıkmasının zor olduğunu görüyor. O nedenle kuşatmayı yarmak için böyle bir hamle yapmaya hazırlanıyor. Peki ne zaman yapacak bu çıkışı? Kaynaklarım Rusya-Ukrayna savaşının gündemden düşmesinden sonra İmamoğlu’nun çıkış yapmaya hazırlandığını söylüyor.
ZORLUKLARI NELER?
Tabii bu tek kale maç değil. Avantajlarının yanı sıra İmamoğlu’nun zorlukları da var.
1) CHP’nin Genel Başkanı cumhurbaşkanı adayı olmak istiyor.
2) İmamoğlu’nun cumhurbaşkanı adayı olması için Kılıçdaroğlu’nun ya geri çekilmesi ya da aşılması gerekiyor.
3) CHP’ye rağmen cumhurbaşkanı adayı olduğu takdirde kazanma şansının olmadığını görüyor.
4) İmamoğlu da bu engelleri aşmak için halkın tercihini öne çıkarıyor.
Bize ise süreçleri dikkatli bir şekilde izlemek düşüyor.
PUTİN TUZAĞA MI DÜŞÜRÜLDÜ
RUSYA’nın Ukrayna’ya müdahalesi uzadıkça, “Yoksa ABD, Putin’i tuzağa mı düşürdü?” sorusu sorulmaya başlandı.
Tahmin edeceğiniz gibi bunun ardından da ”Ukrayna, Rusya’nın yeni Afganistan’ı mı olacak?” değerlendirmesi geliyor.
Eğer doğruysa yeni Rus çarı olmaya soyunan Putin’i kötü bir son bekliyor demektir.
Zaten Putin şu anda bile büyük bir darbe yemiş durumda.
OKLAR PUTİN’E ÇEVRİLDİ
Rusya, Ukrayna’ya saldırdığı saatlerde Zelenski için ne deniliyorsa bugün birebir aynı değerlendirmeler Putin için yapılıyor.
O gün Zelenski için ‘ABD başta olmak üzere Batı’nın gazına geldi, ülkesini ateşe attı’ deniliyordu.
“Beni yalnız bıraktınız” diye Batı’ya sitem eden Zelenski’ye, “Gördün mü, Batı işte budur. Sana gaz verdi ama beklediğin desteği vermedi. Putin’in karşısında yalnız bıraktı” yönlü değerlendirmeler yapılıyordu.
Daha ileri gidip, “Komedyenden lider olunmaz” yorumları yapılıyordu.
Ruslar 24 saat içinde Ukrayna’yı teslim alamayınca, Putin’in çağrılarına rağmen Zelenski ülkesini terk etmeyince, Ukrayna ordusu darbe yapmayınca, dahası Ukrayna halkı ülkesini savunmak için silahlanıp direnişe geçince rüzgâr tersine döndü.
YENİ TİP KAHRAMAN
Komedyenden kahraman çıktı.
Asker yeşili tişörtüyle, halkının başında savaşan bir devlet başkanı oldu.
Yani saldırının ilk günü Putin’in telefonuna çıkmadığı Zelenski çoktan gitti, yerine yakında Putin’in telefonuna çıkmayacak bir Zelenski geldi.
YALNIZ ADAM
Putin ise karizmayı çizdirdi.
Rusya’nın yenilmez algısını yerle bir etti.
Dünya’nın süper gücü olma yolundayken dünyanın yalnız adamına döndü.
Konvansiyonel savaşta zorlanırken, ekonomik savaşı baştan kaybetti.
Rusya’yı ağır ekonomik yaptırımların altına soktu.
Bu savaşın uzadığı her gün Putin’in aleyhine gelişecek.
Ekonomik olarak büyük bir abluka yaşayan Rusya buna daha ne kadar dayanabilecek?
Yoksa Ukrayna, Rusya’nın yeni Afganistan’ı mı olacak? Rus halkı yeni çar diye peşinden gittiği Putin’i alaşacağı mı edecek?
Tehlike çanları Putin için çalıyor dersek yeridir...
Facebook Yorum
Yorum Yazın