CHP öfke siyaseti yapıyor.
Öfkeyi Erdoğan’a yöneltmişti.
Ancak öfke siyasetinden başka bir şey bilmedikleri için, kendi iç mücadelelerini de öfke diliyle yapmaya başladılar.
Ekrem İmamoğlu’nun Karadeniz gezisinde çekilen bir fotoğraf karesi üzerinden kopan fırtınanın altında bu yatıyor.
Bir öfke seli oluştu.
Bunun altında cumhurbaşkanlığı kavgası yatıyor.
Bunun altında muhalif medya içindeki bir grubun, her şeyi biz kontrol edeceğiz mücadelesi yatıyor.
Ancak bu kavganın gazeteciler üzerinden verilmesi çirkin.
Bu kavga siyaseti...
Bu öfke dili...
Herkese parmak sallama tarzı 2023 seçimlerindeki en büyük handikapları olacak.
2023 STRATEJİSİ
Çünkü belli oldu ki Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2023’teki seçim stratejilerinden birinin ayağını muhalefetin kavgacı dili oluşturacak.
AK Parti İl Başkanları Toplantısı’nda bunun ipuçlarını verdi.
“Kılıçdaroğlu, muhalefet adına yeni ve daha iddialı bir hedef ortaya koydu. Kavga etmeye geldiğini açıkça söyledi” dedi.
Erdoğan, sonra bu kavganın adını koydu.
“Bunlar kiminle kavga etmeye geliyor? CHP’nin geçmişine baktığımızda kiminle kavga etmeye geldiği açıkça görülüyor. Bunlar milletle, milletin hak ve özgürlük kazanımıyla kavga etmeye geliyor” diye konuştu.
Ali Babacan’ın, “Muhafazakâr kesim, kazanımlarını kaybetmemek için iktidarı destekliyor” uyarısının altında yatan da bu.
Kimse kendi kazanımlarını elinden almak için gelenlere oy vermez.
ERDOĞAN’IN KAVGASI
Erdoğan gerçekten bir söz ustası. Konuşmasını bir mantık örgüsüyle örüyor. Konuşmasında sadece Kılıçdaroğlu’nun neyi yıkmaya geldiğini anlatmadı. Kendisinin Türkiye için verdiği kavgayı anlattı. “Siyasette meydan okuma vardır. Biz değerlerimiz için yedi düvelle kavga ettik. Bu FETÖ’cüler bizi, kaldığımız yeri bombalamadılar mı? Biz yeri geldi, terör örgütleriyle, vesayet odakları ile kavga ettik. Biz ettik, sen edemezsin” diye konuştu.
Erdoğan, kendi kavgasını Türkiye için verilmiş, dava için verilmiş kutsal bir zemine oturttu.
“15 Temmuz gecesi korkaklar TV karşısında kahvesini yudumlarken, biz Türkiye’yi teslim altına almak isteyen hainlerle mücadele ettik” dedi.
‘Sen ayağında terlik, elinde kahve fincanı ile ekrandan darbeyi izlerken, ben darbecilerle mücadele ettim’ diye konuştu.
MUHALEFETTE KAVGA
İstanbul seçimlerinin verdiği motivasyonla ve ekonomide yaşanan zorluklar nedeniyle muhalefet erken bir zafer havasına girdi. Ganimet paylaşımına düştü. Cumhurbaşkanlığı seçimini cepte keklik olarak görmeye başladı.
Özellikle CHP’nin başı döndü. Cumhurbaşkanlığı, CHP Genel Başkanlığı kavgası erken başladı. 2023 seçimlerine giderken muhalefetin önündeki en büyük sorun cumhurbaşkanlığı adaylığı olacak. 6’lı ittifakın dağılması, ortak aday yerine çoklu aday çıkması, ortak aday gösterilmediği takdirde Ekrem İmamoğlu’nun HDP desteğiyle bayrak açması hep önümüzdeki ayların gündemini oluşturacak.
Muhalefeti büyük sınavlar bekliyor. Büyük sınavlar büyük kavgaların ateşini körükleyecek, bir fotoğraf karesi üzerinden kopartılan fırtınalara bakınca söz konusu cumhurbaşkanı adaylığı olduğunda tsunami kaçınılmaz olacak.
CHP’Yİ BATIRIR
CHP’de iki kavga yaşanıyor.
1- Kendi içlerindeki cumhurbaşkanlığı kavgası.
2- Milletle kavga, milletin kazanımlarına açılan savaş.
Kimse kavgalı eve kız vermez. Seçimlerde CHP’yi batırırsa bu öfke dili batıracak. Bu kavga siyaseti kaybettirecek. Merhum Menderes, ta 1950 yılında, ‘CHP’nin muhalefeti tahripkârdır’ demiş. 70 yılda değişen bir şey yok. Kimseyi bulamazlarsa kendi kendileriyle kavga ediyorlar.
Ekrem İmamoğlu’nun, “Vız gelir, tırıs gider” derken parmağını salladığını unuttuk mu?
2023 STRATEJİSİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP’deki kavga siyasetini altı doğru bir zemine oturttu. Milletin değerleri uğruna yedi düvelle kavga eden Erdoğan, onun karşısında ise halkın değerleriyle kavga etmeye gelen Kılıçdaroğlu...
Karar sizin.
‘SAYIN TERLİK’
BU tartışmaya değinmesem kendimi cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili çok önemli bir noktayı ıskalamış hissederdim.
Muhalif kimliğiyle tanınan Jahrein lakaplı Twitch yayıncısı Ahmet Sonuç, cumhurbaşkanı adaylığı konusunda çok önemli bir profil ortaya koydu. “Birinci turda herkes istediğine oy versin. Bütün siyasi partiler aday çıkarsın. Kimin kaç kişi olduğunu görelim. Ondan sonra tuvalet terliği de gelse oyu basacağız” dedi.
Jahrein’i suçlamayın. Muhalif kesimde, Erdoğan gitsin de kim gelirse gelsin motivasyonuyla hareket eden bir grup var.
TERLİK SEVİYESİ
Sonunda işi tuvalet terliğine kadar indirdiler. Onlara dönüp ‘Binlerce yıllık devlet geleneği olan Türkiye Cumhuriyeti’nin cumhurbaşkanlığı makamını düşürdüğünüz seviyeyi bakın’ demek istemiyorum. Çünkü anlayışları bu.
Yeter ki Erdoğan gitsin.
Bunun için FETÖ’ye umut bağlamadılar mı?
FETÖ darbesini alkışlamadılar mı?
Biden’dan umut beklemediler mi?
MUHAFAZAKÂR SEÇMEN NE DİYECEK
Burada asıl sorun muhafazakâr seçmende.
Erdoğan gitsin diye CHP’ye destek veren milli görüşçülerde.
Başbakanlık, başbakan yardımcılığı gibi görevlerde bulunmuş olan Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan’da.
Muhalifler, Erdoğan gitsin diye tuvalet terliğine mührü basmayı göze alırken, yüreğimiz Kudüs’te, Ayasofya’da atıyor diyenler ne yapacak? Ayasofya’ya vurulan zincirler kırılsın diye yürüyenler, Ayasofya’yı açan Erdoğan’a mı yoksa tuvalet terliğine mi mührü basacak?
KARAR ANI
Taksim’e cami yapılsın dediği için 28 Şubatçıların hedefi olan Erbakan’ın hayalini gerçekleştiren Erdoğan’ı mı tercih edecekler yoksa tuvalet terliğini mi?
Başörtüsü yasağı için mücadele verenlerin, Merve Kavakçı başörtülü olduğu için Meclis’ten atılmasına karşı çıkanların tercihi ne olacak?
Okullara Kuran-ı Kerim dersi konulmasını sağlayan Erdoğan’a mı, tuvalet terliğine mi oy verecekler?
15 Temmuz’da darbeyi önleyen, 28 Şubat’ın, 12 Eylül’ün hesabını gören Erdoğan’ı mı seçecekler yoksa Erdoğan gitsin de isterse ülkenin başına tuvalet terliği mi gelsin diyecekler?
Şimdi karar zamanı.
Tuvalet terliği mi, uğruna hayatımızı verdiğimiz değerlerimiz mi?
Facebook Yorum
Yorum Yazın