Harran Üniversitesi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Mehmet Reşat Ceylan, Dünya Hepatit Günü dolayısıyla hepatit hastalığına neden olan durumlar ve korunma yollarıyla ilgili bilgi verdi.
Hepatit hastalığına dikkat çekmek için 28 Temmuz Dünya Hepatit Günü olarak bilinirken, Şanlıurfa Harran Üniversitesi hastanesinde hepatit hastalığı için farkındalık oluşturmak için hastane girişine stant kurulup çeşitli etkinlikler gerçekleştirildi.
Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Mehmet Reşat Ceylan, Dünya Hepatit Günü dolayısıyla hepatit hastalığına neden olan durumlar ve korunma yöntemleri ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Ceylan, hepatitin çeşitli virüs, bakteri, mantar veya parazit gibi mikroorganizmaların ve bazı toksik maddelerin neden olduğu bir karaciğer iltihabı olduğuna dikkat çekerek hepatite yol açan beş ana virüsün karaciğer hastalığına neden olduğunu ifade etti.
Doç. Dr. Öğr. Ceylan, “Viral hepatite yol açan beş ana virus (Hepatit A, B, C, D ve E) bulunmaktadır ve bunların hepsi karaciğer hastalığına neden olurken, bulaşma yolları, hastalığın şiddeti, coğrafi dağılım ve korunma yolları farklılıklar göstermektedir.
Hepatit A, virüsün bulaştığı yiyecek ve suyun alınması veya bulaşıcı bir kişiyle doğrudan temas yoluyla bulaşır. Sanitasyon (temizlik ve hijyen), gıda güvenliği ve bağışıklama, hepatit A’nın önlenmesinin en etkili yollarıdır. Ülkemizde hepatit A aşısı çocukluk döneminde 18. ve 24. aylarda olmak üzere iki kez uygulanmaktadır.
Hepatit B, en yaygın olarak doğum sırasında anneden çocuğa, güvenli olmayan cinsel ilişkiyle ve güvenli olmayan enjeksiyonlar yoluyla bulaşır. Bebeklik ve erken çocukluk döneminde hepatit B enfeksiyonu geçirilmesi vakaların yüzde 95’inde kronik hepatite yol açar. Bu nedenle, tüm gebelerin hepatit B yönünden taranması ve tüm bebeklerin doğumdan sonra tercihen ilk 24 saat içerisinde olmak üzere 1. doz aşılarının uygulanması, 1. ayda ve 6. ayda 2. ve 3. doz uygulamalarının yapılarak aşı serisinin tamamlanması özellikle önemlidir.
Ülkemizde hepatit A ve hepatit B aşı uygulamaları, çocukluk döneminde Ulusal Çocukluk Dönemi Aşılama Takvimi içerisinde ücretsiz olarak uygulanmaktadır. Bunun yanı sıra yetişkinlik döneminde de meslek, yaşam tarzı, sağlık durumu nedeniyle hastalık riski değerlendirilerek sağlık kuruluşlarında ücretsiz olarak uygulanmaktadır” diye konuştu.
Doç. Dr. Öğr. Ceylan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hepatit C virüsünün bulaşmasında ana geçiş şekli güvenli olmayan enjeksiyon ve kontrol edilmemiş kan ve kan ürünlerinin transfüzyonu ile bulaşır. Hepatit C’ye karşı etkili bir aşı maalesef bulunmamaktadır. Bulaşmanın önlenmesi için güvenli enjeksiyon uygulamaları, güvenli kan ve kan ürünleri transfüzyonu sağlanmalıdır.
Hepatit D virüsü enfeksiyonu oluşması için hepatit B virüsü enfeksiyonunun varlığı gereklidir. Bulaşma hepatit B’de olduğu gibidir. Hepatit B'ye karşı aşılama ve alınacak diğer önlemler hepatit D virüsü enfeksiyonunu önlemede etkilidir.
Hepatit E virüsü dünyanın gelişmekte olan bölgelerinde hepatit salgınlarının yaygın bir nedenidir ve gelişmiş ülkelerde giderek daha önemli bir hastalık nedeni olarak kabul edilmektedir. Özellikle gebelerde daha ağır hepatit tablosuna neden olmaktadır. Hepatit E, sanitasyon ve gıda güvenliği sağlanarak önlenebilir. Güvenli ve etkili aşılar geliştirilmiştir ancak yaygın olarak mevcut değildir.
Dünya üzerinde 354 milyondan fazla insan viral hepatitlerle yaşamaktadır. Kronik viral hepatitlere bağlı gelişen karaciğer yetmezliği, siroz ve karaciğer kanseri halen tüm dünyada ölümlerin önemli bir nedenini oluşturmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)’nün güncel verilerine göre, kronik hepatit B ve hepatit C her yıl 1.1 milyon ölüme ve 3 milyon yeni infeksiyona neden olmaktadır. Yine her gün 3000 kişinin hepatit ve komplikasyonlarına bağlı hayatını kaybettiği bildirilmektedir. Dünyada tüberküloz, sıtma ve HIV infeksiyonuna bağlı ölümler azalırken ne yazık ki hepatitlere bağlı ölümler artmaktadır.”
Riskli grupların test yapmaları gerektiği yönünde uyarılarda bulunan Doç. Dr. Öğr. Ceylan, şunları kaydetti: “Viral hepatitlerle ilgili farkındalığın artırılması amacıyla DSÖ tarafından 28 Temmuz günü, “28 Temmuz Dünya Hepatit Günü” olarak tanımlanmıştır. Dünya Hepatit Günü’nde viral hepatitler konusunda toplumun eğitimine daha fazla yer verilmesi, ulusal taramaların artırılması ve toplumun bu taramalara katılmasının sağlanması amaçlanmaktadır. Bu nedenle DSÖ, viral hepatitlerin bekletilmeden saptanıp tedavi edilmesi gereken hastalıklar olduğunu vurgulamak için, bu yıl Dünya Hepatit Günü sloganını “Tek hayat, tek karaciğer” olarak belirledi.
Ülkemizde yeni viral hepatit vaka sayılarını azaltmak, ortaya çıkabilecek ciddi hastalıkların önüne geçerek ölümleri azaltmak ve hastaların bakımını iyileştirmek amacıyla Türkiye Viral Hepatit Önleme ve Kontrol Programı (2018-2023) hazırlanmıştır. Program kapsamında multidisipliner bir yaklaşımla hastalığın bulaşmasının önlenmesine, erken tespitine ve tedaviye yönlendirilmesine yönelik çalışmalar yürütülmektedir”.
Yorum Yazın