'Suruç Şenyaşar Dosyası Avukatları' konuştu

Şanlıurfa'nın Suruç ilçesinde geçtiğimiz yıl bugün Şenyaşar ailesi ile Yıldız ailesi arasında yaşanan kavgada Şenyaşar ailesinden 3, Yıldız ailesinden 1 kişi hayatını kaybetti.

Yıldız ailesinden AK Parti Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Halil Yıldız'ın ağabeyi 54 yaşındaki Mehmet Şah Yıldız hayatını kaybederken, Şenyaşar ailesinden Adil ve Celal Şenyaşar kardeşler ile baba Esvet Şenyaşar hastanede hayatını kaybetti.

Olay sonrası başlatılan soruşturma kapsamında Şenyaşar ailesinden tutuklanan Fadıl Şenyaşar, can güvenliği gerekçesiyle Elazığ 2 Nolu T Tipi Ceza İnfaz Kurumu'na gönderilerek, tek kişilik koğuşa konuldu.

Yaşanan olayın 1'inci yılı nedeniyle toplanan 'Suruç Şenyaşar Dosyası Avukatları', dava ile ilgili açıklamalarda bulundu.

İnsan Hakları Derneği Şanlıurfa Şubesi'nde avukatların toplandığı açıklamaya, Şenyaşar ailesinden kardeş Ferit Şenyaşar ile anne Şenyaşar da katıldı.

Olayın üzerinden 1 yılı aşkın sürenin geçtiğini ve herhangi bir aşama kaydedilmediğini iddia eden avukatlar, şu açıklamada bulundu:

"Dosya kapsamında gizlilik kararı en başından beri verilmekle dosyanın aşamalarına dair tarafımıza bir kısmı sözlü olarak aktarılan beyanlar dışında dosya avukatları olarak bilgi sahibi değiliz.

Dosya içerisinde gizlilik kararı olmasına rağmen basına yansıtılan görüntüler ve raporlarla dosyadan haberdar olmakta ve dosya gizliliğinin de dosya gizliliğini korumakla görevli olanlarca ihlal edildiğini de hep beraber gördük. Basın ve kamuoyu bizden bilgi isterken biz dosya avukatları olarak basından dosyanın ayrıntılarını öğrenmemiz çok ironiktir.

'SAVCININ GÖREV YERİ DEĞİŞTİRİLDİ'

İlk başta oluşan kamuoyu etkisi ile etkin bir soruşturma yürütüldüğü görüntüsü ve inancına biz dosya avukatları da inanmış olmakla beraber geçen zaman içerisinde dosya kapsamında etkin bir soruşturma yürütülmesi konusunda endişelerimiz artmaktadır.

Dosya takibi bizzat Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığı eliyle yürütülür iken başsavcının görev yerinin değiştirilmesi ve dosyanın sonraki aşamada dosya aşamalarını bilmeyen başka bir savcıya ve son tarih itibarı ile de dosya takibini yapan savcının da görev yeri değiştirilmesi ile etkin bir soruşturma yürütülmesi hususundaki kaygı ve endişelerimiz  daha da artmıştır.

'HASTANE KAYITLARINA ULAŞAMADIK'

Saldırıyı gerçekleştiren tarafın sahip olduğu kamu olanaklarını hem saldırı sırasında hem de sonrasında delil toplama ve etkin bir  soruşturma yürütme aşamalarına sirayet ettiğini de ne yazık ki endişeyle izledik.

Dosya içerisine sadece mağdur müvekkillerin iş yeri güvenlik kamera görüntüleri konulmuş, hastanede gerçekleştirilen saldırıda ise  yine basına yansıyan rapor ile ulaştığımız bilgi ile ondan fazla silahla saldırıya uğradıkları ve sonrasında ise olay yeri delillerinin karartıldığını biliyoruz.

Tarafımıza  Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından iletildiği üzere hastanedeki saldırıya dair hiçbir görüntü kaydının da olmadığı şeklindedir. İlin tüm mülki amirleri ve bakanın da bulunduğu bir ortamda Suruç Devlet Hastanesindeki deliller saldırganlarca yine kamu olanakları kullanılmadan yapılamayacağı aşikar olduğu üzere yok edilmiştir.

'TEK TUTUKLU ŞENYAŞAR AİLESİNDEN'

Dosya içerisine sunduğumuz bir kısım görüntülerle bir kısım saldırganlar hakkında yakalama emirleri verildiği tarafımıza iletilmekle saldırganlardan hiç kimsenin tutuklanmamış olması da halen sahip olunan kamu imkanlarının saldırgan tarafça kötüye kullanıldığının başka bir kanıtıdır.

Olayın mağduru iken Fadıl Şenyaşar’ın konu dosyanın tek tutuklusu olmasının hukuken bir izahı yoktur. Her ay düzenli olarak yapılan tutukluluk değerlendirmeleri ile Fadıl Şenyaşar’ın yokluğunda biz müdafilerin huzurunda yapılan tutukluluk değerlendirmelerinde ise şekli değerlendirmelerle  tutukluluk devamına karar verilmekte ve her defasında yaptığımız itirazlar ile ilgili olarak da tarafımıza bir tebligat dahi yapılmamaktadır.

Konunun ve meydana gelen olayın toplumsal anlamda infiale neden verecek bir olay olduğu gerçekliği bizim tarafımızdan da çok önemsediğimiz bir mevzudur. Toplumun tüm kesimlerinden olaya ve saldırıya karşı gösterilen duyarlılığın soruşturma sürecine de kamu vicdanını rahatlatacak hızlı  ve etkin bir şekilde yürütülecek bir soruşturma ile  ivedilikle sonuçlandırılması önemlidir. Geç işleyen adaletin adalet olmadığı ve başkaca mağduriyetler doğuracağı da herkesçe bilinmektedir."

Yapılan açıklama sonrası konuşan kardeş Ferit Şenyaşar ise annesinin ağıtlarından eve gidemediğini kaydetti. 

ŞENYAŞAR: EVE GİDEMİYORUM, YETER ARTIK

Ağabeyi Fadıl Şenyaşar'ın suçsuz olduğunu iddia eden Ferit Şenyaşar, "Olay üzerin tam bugün 1 yıldır geçiyor. Avukatımız olayla ilgili açıklamaları yaptı. Suruç Devlet Hastanesi'nde yapılan bu vahşi katliamın üzerinden 1 yıl geçmesine rağmen olayla ilgili tek tutuklu 2 kardeşini ve babasını kaybeden Fadıl Şenyaşar'dır. Olaya, iş yerimizdeki güvenlik kameralarından bakıldığında Fadıl'ın yaptığı bir savunmadır ve bu nefsi müdafaaya giriyor. Buna karşı Fadıl suçlu olarak gözüküyor ve şu an Elazığ Cezaevi'nde tek bir hücrede tutuluyor. Annemin ağıtları ve feryatları yüzünden artık eve gidemiyorum. Yeter artık. Taraflı bir hukuk istemiyoruz, bir an önce her şeyin ortaya çıkarılmasını istiyoruz. Fadıl'ın tutulduğu cezaevinden çıkarılmasını istiyoruz" diyerek sözlerine son verdi.

Özlem DİKMEN-BİHA