Şanlıurfa’da faaliyetlerini sürdüren Sivil Toplum Kuruluşlarıdan (STK) ortak Eylem ve Etkinlik yasağı ile ilgili ortak basın açıklaması.
Şanlıurfa barosunun önünde gerçekleştirilen açıklamaya, TMOBB ŞANLIURFA, ÖHD URFA, İHD URFA, Urfa Barosu, Şanlıurfa Tabip Odası, 78Ler Derneği, URFA HABER-SEN, SES URFA, EĞİTİM-SEN URFA ve bazı siyasi partiler katıldı.
Yapılan açıklama şu şekilde
Toplanma ve gösteri yapma hakkı demokrasilerin vazgeçilmez koşulu ve ayrılmaz bir parçasıdır. Bu hakkın güvence altına alınmadığı bir ülkede demokrasiden bahsetmek mümkün olmaz. Bölge illerde ve ilimiz Urfa’da sıklıkla alınan eylem ve etkinlik yasakları sonucu bu hak ve özgürlük kullanılamaz hale getirilmektedir. Bu gerçek, Anayasası’nın 34. maddesi tarafından da güvence altına alınan “önceden izin almaksızın barışçıl toplantı ve gösteri yapma hakkı”nı içi boş bir söylem haline getirmektedir.
Anayasa’nın 34. maddesinde “Herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir” denilerek toplanma ve gösteri yapma hakkı/özgürlüğü güvence altına alınmaktadır. Ancak bölge şehirlerde ve şehrimiz Urfa’da bu özgürlüğün filen kullanımı uzunca bir dönemdir ohal rejimini aratmayacak şekilde sıkça valiliğin vermiş olduğu Eylem ve Etkinlik yasaklarıyla engellenmektedir.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin içtihatlarına göre Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 11. maddesi ile korunan “toplanma ve gösteri yapma hakkı”, demokratik toplumda korunan temel haklar arasında yer almakta ve yine AİHS 10. madde ile korunan “ifade özgürlüğü” ile birlikte, demokratik toplumun temelini oluşturmaktadır. Toplanma ve gösteri yapma hakkının güvence altına alınmadığı bir ülkede demokrasiden bahsetmek mümkün olmadığından, bu hak demokrasinin vazgeçilmez bir koşulu ve onun ayrılmaz bir parçasıdır.
Bu hak sayesinde vatandaşlar, politikacıların ve ülkeyi yönetenlerin davranışlarını eleştirme, ülkede uygulanan politik uygulamalar ve projeler üzerinde etkide bulunma ve demokratik taleplerini dile getirme imkânına sahip olmaktadırlar. Bu yönüyle toplanma özgürlüğüne ve göstericilerin ifade özgürlüklerine müdahale yapılması demokrasiyi işlevsiz kılmakta, hatta demokratik toplumun varlığını tehlikeye sokmaktadır.
Valilik ve kaymakamlarca alınan yasak kararlarının gerekçeleri de yukarıda değinilen uluslararası insan hakları belge ve organlarının yaklaşımının aksine hakkın özünü ortadan kaldıran, geniş yorumlanan, keyfi, soyut ve ayrımcı değerlendirmeler içermektedir. Bu yönüyle valilik tarafından alının ve hali hazırda ilimiz Urfa’da uygulanan eylen ve etkinlik yasağı tüm Sivil Toplum Örgütlerine, muhalefetteki siyasi partilerine ve 634 gündür adliye önünde adalet mücadelesi yürüten Şenyaşar Ailesine karşı istisnasız uygulanmasına rağmen yarın (03.12.2022) partili cumhurbaşkanı tarafından düzenlenecek olan miting için yasak karanın işlemediği/işlemeyeceği miting alanının günlerdir ablukaya alınarak yapılan hazırlıklardan anlaşılmaktadır.
Açıkladığımız nedenlerle aşağıda imzası bulunan sivil toplum kuruluşları ve siyasi parti temsilcileri olarak valiliğin şehrimizde sürekli olarak ohal rejimini aratmayan keyfi ve ayrımcı yasaklamalarına ve Anayasada güvence altına alınan yasanın istismar edilmesine son verilmesi çağrısında bulunuyoruz.
Yorum Yazın