2023-2024 Eğitim-Öğretim Yılının birinci dönemi, bugün verilen karnelerin ardından tamamlandı. Eğitim-Bir-Sen Şanlıurfa İl Başkanı İbrahim Coşkun, Öğrencilere iyi tatiller dileyerek, eğitim sistemindeki sorunları ve getirilebilecek çözümleri açıkladı.
2023-2024 Eğitim-Öğretim Yılının birinci dönemi, bugünverilen karnelerin ardından tamamlandı.
Eğitim-Bir-Sen Şanlıurfa İl Başkanı İbrahim Coşkun, tamamlananbirinci dönemin ardından yazılı açıklamada bulundu.
Öğrencilere iyi tatiller dileyen Coşkun eğitimsistemindeki sorunları ve getirilebilecek çözümleri açıklayarak şu ifadelereyer verdi:
“Eğitim yılına ara, eğitim için çalışmaya devam...
2023-2024 Eğitim-Öğretim Yılının birinci dönemitamamlanıyor. Uzun ve yorucu bir çalışma döneminin ardından öğrencilerimize veeğitim çalışanlarımıza iyi ve güzel bir tatil diliyoruz.
Bu ara tatil dönemi, şapkayı önümüze koyarak ‘nelerieksik bıraktık, nasıl tamamlarız’ diyerek muhasebe yapılacak bir fırsattır. Bufırsat, eğitim yöneticileri, siyasiler, veliler ve tüm öğrenciler tarafındandeğerlendirilmelidir. Herkes yetki ve sorumluluk alanında bulunan eksikleritamamlamak, yapılacak işleri, yenilikleri planlamak için bu ara dönemi birfırsat olarak görmelidir.
Yeni bir eğitim felsefesi ve yeni bir yaklaşımla eğitimedaha millî bir ruh kazandırılması amacıyla köklü müfredat değişikliği çalışmasınınbaşlatılması, ders çizelgelerindeki değişiklikle seçmeli dini derslerin dörtyıllık dönemde en az bir kere seçilmesinin sağlanması, öğrencilerin okula devamtakibi, sınıfta kalmanın işlerlik kazanması, velilerin okula randevu ilegirmesi, cep telefonu düzenlemesi gibi adımlarla eğitime ciddiyet getirilmesive öğretmenin işinin kolaylaştırılması, öğretmenler odası buluşmaları ileöğretmene değer verilmesi, taleplerin ilk elden alınması, takibi ve çözümekavuşturulması gibi adımları yerinde ve özlenen gelişmeler olarak görmeklebirlikte, olumlu adımların, çözüm odaklı yaklaşımların artarak devam etmesini;eğitimin ve eğitim çalışanlarının acil çözüm bekleyen sorunlarında da aynıkararlılığın gösterilmesini bekliyoruz.
Bir eğitimcinin, eğitim hizmetini verirken, hayatıngünlük sıkıntılarından arınmış bir zihinsel yoğunlukla kendini işine vermesi,hem ülkemizin hem de eğitim sistemimizin geleceği açısından son derece önemlidir.Bu bağlamda, eğitimde fırsat ve imkân eşitliği sağlanmalı, öğretmen açığınıkapatmaya yönelik nitelikli politikalar yürürlüğe konulmalı; okul ve bölgelerarasındaki nitelik farkı giderilmeli, öğretmen açığı tamamen kapatılmalıdır.
Sözleşmeli öğretmenlikten kadroya geçenlere dört yılıbeklemeden kadroya geçiş tarihi itibarıyla yer değişikliği hakkı tanınmalı,aynı eğitim kurumunda üç hizmet yılını tamamlayan tüm öğretmenlere isteğe bağlıyer değişikliği imkânı sağlanmalıdır.
Hukuki olmadığı gibi çalışma ilişkileri yönünden dekabulü ve tahammülü mümkün olmayan, öğretmenlerin anayasal haklarınısınırlayan, aile bütünlüğünü bozan, eşleri birbirinden, çocukları da annebabalarından ayrı bırakan, öğretmeni eşi ile işi arasında tercihte bulunmayazorlayan, öğretmenler odasında ayrımcılık oluşturan, mesleği ve öğretmeninitibarını zedeleyen sözleşmeli öğretmenlik uygulaması sona erdirilmeli,atamalar kadrolu yapılmalıdır.
Öğretmenlerin yer değişikliği taleplerinin bütünüylegerçekleştirilmesini sağlama adına yer değiştirme takvimi Temmuz ayında iliçinde görev yapan öğretmenlerden başlamalı ve il içinde sıra uygulamasına geridönülmelidir. Uzun yıllar Millî Eğitim Bakanlığı tarafından başarıyla uygulananil içi sıraya bağlı yer değiştirme uygulamasının yeniden hayata geçirilmesinisağlayacak altyapı mevcuttur. Sıra tayinini de içeren adil ve kalıcı bir yerdeğişikliği sistemi kurulmalıdır.
Kariyer basamakları sürecinde Anayasa Mahkemesi kararınınoluşturduğu belirsizlik giderilmeli; yazılı sınav şartı kaldırılmalı, hizmetyılını esas alan süreç oluşturulmalıdır.
Aday öğretmenlik ve kariyer basamakları sürecininsağlıklı bir şekilde işlemesi için Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı gerekçesidoğrultusunda öğretmenlerin motivasyonunu artıran bir kariyer sistemi içinyasal düzenleme yapılmalıdır.
7354 sayılı Öğretmenlik Meslek Kanunu yeniden ele almalı;bu çerçevede, öğretmen kadrosuna yapılacak atamalarda, sadece Kamu PersoneliSeçme Sınavı puan üstünlüğünün esas alınması ilkesi benimsenmeli, mülakatkaldırılmalıdır. Meslek kanunu, ‘meslek kanunu’ olarak nitelendirilmeyi hakedecek bir içeriğe kavuşturulmalıdır.
İstihdamda zorluk çekilen bölgelerde cebrî değil,cezbedici yöntemler uygulanmalı; sağlık hizmetleri sınıfı ile teknik hizmetlersınıfında yapıldığı gibi ilave tazminat ödenmelidir.
Türkiye Yüzyılı’nda, ikili eğitim uygulamasına artık sonverilmeli, bunun için ihtiyaç duyulan derslik açığı bir an önce kapatılmalıdır.Bu arada, ikili eğitim yapma zorunluluğu olan yerlerde akşam karanlığınakalmamak için çıkış saatleriyle ilgili bir ayarlama yapılmalıdır.
Eğitim kurumları yöneticiliği liyakat ve kariyerekseninde profesyonel bir meslek olarak yapılandırılmalı; yöneticigörevlendirme yönetmeliğinde sürekli değişiklik yapılmasından vazgeçilerekkalıcı ve eğitimciler arasında kabul görev bir sistem artık kurulmalıdır.
Öğretmen kökenli şube müdürlerinin sorunları masayayatırılmalı; şube müdürlüğü ile okul yöneticiliği arasında geçişkenliksağlanmalı, şube müdürlerinin mali hakları iyileştirilmelidir.
Okulların temizlik ve güvenlik personeli açığı sorununakalıcı çözüm bulunmalı, personel ihtiyacı tamamen karşılanmalıdır.
Yardımcı hizmetler sınıfı uygulamasına son verilmeli, busınıfta yer alan çalışanlar genel idare hizmetleri sınıfına geçirilmeli veözlük haklarının iyileştirilmesi konusunda daha fazla zaman geçirilmeden adımatılmalıdır.
Eğitim ve öğretim hizmetinin aksamadan yürütülmesi içinemek sarf eden genel idare hizmetleri sınıfı, teknik hizmetler sınıfıçalışanlarının çalışma şartlarının daha iyi olması gerektiğini ifade ediyoruz.Bunun yanı sıra, görevde yükselme ve ünvan değişikliği sınavlarının belli birtakvim dâhilinde düzenli olarak yapılması konusundaki çağrımızı yineliyoruz.
Yeterli ödenekleri olmamasından dolayı okullarınzorunluluk arz eden mal ve hizmet alımları yapılamamaktadır. Yıllardır süren busorun ivedilikle çözüme kavuşturulmalıdır. Okul bazlı ödenek tahsis edilmeli,personel dışı cari harcamaların yönetilmesi için ödeneklerin doğrudan okul idareleritarafından kullanılması sağlanmalıdır.
Deprem bölgesinde görev yapan eğitim çalışanlarınınöncelikle ve özellikle çalışma şartları iyileştirilmelidir. Şubat 2023’tegerçekleşen depremlerden etkilenen illerdeki eğitim çalışanlarına ek tazminatödenmelidir. Hem bölgedeki öğretmenlerin hem de yeni atanacak öğretmenlerinkalıcı konutlara ulaşması öncelikle değerlendirilmeli; eğitim çalışanlarınınözellikle öğretmenlerin bölgedeki görevlerinin sürekliliğinin sağlanmasınadönük teşvik edici önlemler alınmalıdır. Deprem bölgesinde kamu hizmetinineksiksiz yürütülmesi için öncelikle sağlık, teknik ve idari alanda personelistihdamı artırılmalı, tayin, geçici ve sürekli görevlendirme uygulamalarınınkapsamı genişletilmelidir. Deprem bölgesindeki illerin 5 ve 6. derecelerdensayılması için düzenleme yapılmalıdır. Deprem bölgesindeki kamu görevlileribaşta olmak üzere kadroya geçen personele üç yıllık hizmet süresi şartıaranmadan yer değişikliği hakkı tanınmalı, özellikle söz konusu kamugörevlileri aile bütünlüğüne dayalı yer değişikliği hakkındanfaydalandırılmalıdır.
Artarak devam eden şiddet olaylarının önüne geçilmeli,bunun için gereken tedbirler bir an evvel alınmalıdır. Eğitim çalışanlarınakarşı cebir, şiddet veya tehdit kullanan kişilere caydırıcı cezalar verilmeli;eğitim çalışanlarına karşı işlenen suçlar sebebiyle ceza hukuku kapsamındayürütülmekte olan işlemlerde ve davalarda personelin talebi üzerine bakanlığınhukukî yardımda bulunması noktasında düzenleme yapılmalıdır.
Millî Eğitim Bakanlığı’nın müfredatı yenileme çalışmasıbaşlatmasını yerinde ve gerekli buluyoruz. Ülke olarak ihtiyacımız olan şey,bilginin, hikmetin, ahlakın, ilerlemenin temel alındığı bir eğitim sistemidir.Eğitimin asıl amacı, öğrenciyi daha donanımlı yetiştirme ve yeteneklerini dahaiyi geliştirerek hayata hazırlama olmalıdır. Bu bağlamda, öğrencileri donanımlıve yeteneklerini geliştirmiş olarak hayata hazırlayabilmek için, müfredatlarıngüncellenmesi, eğitimin altyapısının tamamlanması, öğretmen eğitiminin gözdengeçirilmesi şarttır. Çünkü eğitim programları ya da müfredatı, bir ülkeninsadece eğitime bakışını değil, aynı zamanda zihniyetini, nasıl bir fert vetoplum istediğinin yol haritasını da ortaya koymalıdır. Öncelikle ve özellikleböyle bir eğitim düzeni kurmak zorundayız.
Çocuk ve yaşlılar başta olmak üzere, insanları tehditeden sokak köpekleri sorununa acilen çözüm bulunmalıdır. Sokak köpekleri,eğitim ortamlarının güvenliğini ve sağlığını tehdit eder hâle gelmiştir.Bazıları ölümle biten köpek saldırılarında şimdiye kadar onlarca çocukyaralanmıştır. Türkiye, insanların sokak ortasında köpek saldırısına uğradığıbir fotoğrafı hak etmiyor. Yetkililer, görev ve sorumluluklarını yerinegetirmeli, ülkemizi bu ayıptan kurtarmalıdır”.
Yorum Yazın