Şanlıurfa Şehir Plancıları Odası Temsilcisi Selim Açar, “Eğer turizm kentiysek Kapaklı Pasajı’ndan Balıklıgöl’e kadar olan yolun trafiğe kapatılarak yayalaşması gerekiyor diye düşünüyorum. Oradaki esnaf başta sıkıntısını çekecek o açık ama
(Özel Haber: Faruk Deveci-Mutlu GÜNEŞ)
Şanlıurfa’nın trafik sıkıntısı yıllardan bu yana devam ediyor. Her gelen belediye başkanı trafik sıkıntısını çözeceğini söylese de maalesef bu seçim vaadinden öteye gidemiyor.
Şanlıurfa’da sorunların ardı arkası kesilmezken, en büyük sorun ise karşımıza trafik sorunu olarak karşımızı çıkıyor. Öyle ki trafik Şanlıurfa’da sarmal halinde her geçen gün büyümeye başladı. Artan nüfus, mülteci sayısının fazla olması ve araç sayısındaki fazlalaşma ile beraber trafik sıkıntısı aldı başını gidiyor. Durum böyle devamededursun, Şanlıurfalı vatandaşlar kentte İstanbul’da bulunan Taksim alanı gibi trafiksiz, araç kornasının olmadığı bir cadde istiyor. Şanlıurfa Şehir Plancıları Odası Temsilcisi Selim Açar, Şanlıurfa Olay Gazetesi’ne yaptığı açıklamada artan nüfus popülâsyonun bu cadde ihtiyacını ortaya çıkardığını ve bunun için en uygun alanın ise Kapaklı Pasajı ile Balıklıgöl arasındaki caddenin olduğunu ifade etti.
Öte yandan Şanlıurfa Şehir Plancıları Odası Temsilcisi Selim Açar, trafiksiz cadde yapılabilmesi için Büyükşehir Belediyesi’nin o cadde etrafında bölge otoparkı yapması gerektiğini ifade etti.
“MÜTEAHHİT O OTOPARKI YAPMIYOR ÇÜNKÜ MALİYET GEREKTİREN BİR DURUM ONUN KARŞILIĞINDA BELEDİYEYE BİR CEZA ÖDÜYOR”
Şanlıurfa Şehir Plancıları Odası Temsilcisi Selim Açar, kentte otopark sorunun olduğuna dikkat çekerek, “Bizim trafik akışındaki asıl problemlerimizden biri otopark. Siz yeni bir bina yaptığınızda o parsel içerisinde otopark yönetmeliği gereğince otopark sorununu çözmek sorundadır. Bizim belediyelerimiz ne yapıyor ruhsat verirken? Onu encümen cezasına tabi tutuyorlar. Müteahhit o otoparkı yapmıyor çünkü maliyet gerektiren bir durum onun karşılığında belediyeye bir ceza ödüyor. Encümen cezası ödüyor. Tamam, sen burada otopark yapmadın ama benim ulaşabileceğim şekilde bölge otoparkı yapılmalı. Bu bölge otoparklarının ya ücretsiz olması gerekiyor ya da cüzi bir ücretle vatandaşa hizmet vermesi gerekiyor. Biz bunu da dört başkana zikrediyoruz. Fakıbaba’ya da, Celalettin Güvenç’e de, Nihat başkana da, mevcut başkana da olmak üzere bölge otoparkları yapılması gerektiğini söylüyoruz. Trambüs niçin çalışmıyor, sebeplerinden birisi biliyor musunuz? Trambüs güzergâhına biri park ederse trambüs kilitleniyor. Siz otoparkı yapmazsanız vatandaşın aracını cebin de taşıyacak hali yok, bir yere park edecek. Altyapısını yapmadan siz kalkıp bu tür projelere girerseniz elinize yüzünüze bulaştırırsınız. Plan da projede elinizde patlar. Nihat başkan bu bir dilim peynir midir ki kesip atalım. Şu anki mevcut başkan bir dilim peynirmiş gibi 18 metreye düşürüyor. Yapıldı mı yapıldı, yanlış mıydı yanlıştı. Teknoloji bize göre mi, değil. Sibirya’da kullanılmaya yönelik bir projeydi. Mazot donduğu için enerjiyi tellerden alsın. Bu alet Sibirya’da kullanılan bir alet. Geçen Urfa’da teller kopmadı mı genleştiği için sıcaklıktan. Tellerde de yüksek gerilim var. İlla birinin başına düşüp, Allah korusun bir kazaya sebebiyet verdiğinde mi akıllanacağız? Daha önce bu tek yön çift yön otobüs yollarını söyledik. Dedik ki burada ölümlü kazalar, özellikle yaşlı ve çocuklarımıza dedik. Hatta sosyolojik olarak buna hazır değiliz dedik. Bildiğim kadarıyla dört vatandaşımız hayatını kaybetti. İnsan hayatı bu kadar basit mi? Belediyenin tutumu da çok trajikomikti. Vefat eden vatandaşlarımızdan bir tanesi gurbetçiydi. Belediye dedi ki, bu gurbetçi vatandaşımız Urfa’nın trafiğinden dolayı otobüsün altında kalmış. İyi o zaman dışarıdan gelen herkes otobüsün altında kalsın, ölsün. Bu mudur yani insan hayatına verilen değer” dedi.
“KAPAKLI PASAJI’NDAN BALIKLIGÖL’E KADAR OLAN YOLUN TRAFİĞE KAPATILARAK YAYAYA AÇILMASI EN UYGUN ALANDIR”
Şehir Plancısı Selim Açar, Şanlıurfa’da trafiksiz bir yolun gerekliği olduğuna dikkat çekerek, “Yayalaşma dediğimiz olay yine ulaşım master planında ortaya çıkacak bir şeydir. Ama ulaşım master planını beklemeden deneme-yanılma yöntemiyle Bahçelievler’de eski 2’nci şu andaki 119’uncu sokak olabilir. Zaten siz yapmasınız bile yavaş yavaş kendi kendine bir dönüşüm var. Çünkü şehir bunu istiyor. Öğrenci popülâsyonu da her geçen gün artıyor. Diğeri de eğer turizm kentiysek Kapaklı Pasajı’ndan Balıklıgöl’e kadar olan yolun trafiğe kapatılarak yayalaşması gerekiyor diye düşünüyorum. Oradaki esnaf başta sıkıntısını çekecek o açık ama sonradan bunun semeresini yemeye başladığında anlayacak. Çünkü yayalaşma başladığında ben oraya gezmeye gideceğim. Hem esnafımızın biraz sabretmesi lazım, belediyemizin de bu konuda daha dirayetli daha üstüne düşmesi gerekir diye düşünüyorum. Turizm açısından baktığımızda kentiysek Kapaklı Pasajı’ndan Balıklıgöl’e kadar olan yolun trafiğe kapatılarak yayaya açılması en uygun alandır. Bunu yapmadan önce ne yapmanız lazım? Benim gidip orada kamulaştırmaları bitirip bölge otoparkları yapmam gerekir. Buradan çıktığımda gidip oradan çıktığımda o bölgede gezip tekrar arabama binip çıkmam lazım. Ben buradan çıkıp da arabamı orada nereye koyayım? Rahatça tekrar çıkabilmem lazım ki orası yayalaşabilsin” diye konuştu.
“KANALDAN SONRA TELLER BAŞLASIN, YANİ TELLER ŞEHRİN İÇERİSİNE GİRMESİN”
Selim Açar, tranbüsün şehir içinde kullanılması yerine Osmanbey güzergâhında kullanılması gerektiğini ifade ederek, “Üniversite yolunu biz geçen Zeynel başkana da sunduk. Kendisi de yaptı ama bize göre eksik yaptı. Dedi ki ben vagonları azaltacağım. Zaten körüklü 19 metre, biz trambüsü 18 metreye düşürüyoruz. Bu tellerin anlamı ne diye adama sorarlar. Tarihi ve modern kentlere baktığımızda, gelişmiş kentlere baktığımızda altyapının ve tellerin yerin altına indirildiğini görüyoruz. Biz bütün şehrin en tarihi yerlerini kendi elimizle telle donatıyoruz. Bakış açısı ve vizyon diyorum, başka da bir şey demiyorum. Bizim başkana önerimiz de şu idi. Madem trambüse 80 milyon kadar masraf yaptık. Bu trambüs belli bir mesafeyi telsiz olarak kat edebiliyor. Mardin yolunda DSİ Kanalı var. O kanaldan sonra teller başlasın, yani teller şehrin içerisine girmesin. Oradan kalksın üniversiteye gitsin. Sökün bu telleri götürün oraya aktarın dedik. Trambüs üniversiteye gitsin gelsin, şehrin içine geldiğinde de tellerle gelmesin. Bataryası varsa batarya ile gelsin. Nasıl düşündüler ki, 25 metrelik trambüsü 18 metreye düşürelim. Hem orada hem burada kullanalım, dediler. 63 hattında da körüklüler var. Körüklüler 19 metre bu trambüs 18 metre. Biraz hatalarda çok diretmenin anlamı yok diye düşünüyoruz” şeklinde konuştu.
Yorum Yazın