© Haber Olay 2001

Yeni imar düzenlemesi tartışma yarattı: “Şehircilikte tarihi kırılma”

Resmî Gazete’de yayımlanan yeni imar planı düzenlemesi, şehirleşme politikaları ve kentsel dönüşüm açısından Türkiye genelinde geniş yankı uyandırdı. Taşınmaz değer artışının yüzde 90’ının kamuya aktarılmasını öngören düzenleme, hem özel sektör hem de vatandaşlar tarafından tartışılıyor.

YENİ İMAR DÜZENLEMESİ TARTIŞMA YARATTI: “ŞEHİRCİLİKTE TARİHİ KIRILMA”

İnşaat Mühendisi ve Kentsel Dönüşüm Uzmanı Zeki Yıldırım, yeni uygulamayı “Türkiye şehircilik tarihinde önemli bir kırılma” olarak değerlendirdi. Yıldırım, düzenlemenin sadece teknik bir imar değişikliği olmadığını, kentlerin sosyolojik, ekonomik ve toplumsal yapısını da doğrudan etkileyeceğini söyledi.

“Düzenleme doğru okunmazsa yarının şehirleri bugünden kaybedilir”

Düzenlemenin kentlerin geleceği açısından çok boyutlu etkiler taşıdığını belirten Yıldırım, şu ifadeleri kullandı:

 

“Bu imar düzenlemesi yalnızca plan notlarını değiştirmiyor; kentlerin kaderini, barınma hakkını ve gelir dağılımını doğrudan etkiliyor. Kent dediğimiz şey duvarlardan ibaret değildir. Ekonomidir, sosyolojidir, adalettir. Bu değişimi doğru okumazsak yarının şehirleri bugünden kaybedilir.”

“Özel sektörün hareket alanı daralıyor”

 

Yeni yönetmeliğe göre imar değişiklikleri sonucu oluşan değer artışının SPK lisanslı iki ekspertiz tarafından belirleneceğini hatırlatan Yıldırım, özel sektör açısından yeni bir dönemin başladığını söyledi.

 

“Kat artışı, yoğunluk artışı veya fonksiyon değişikliğiyle oluşan değerin yüzde 90’ı artık kamuya aktarılıyor. Bu durum, özel sektörün yıllardır sürdürdüğü finansman modelini büyük ölçüde devre dışı bırakıyor.

 

“Dar gelirli bölgelerde dönüşüm kilitlenebilir”

 

Riskli alanlarda yoğunluk artışının kentsel dönüşüm projelerinde önemli bir rol oynadığına dikkat çeken Yıldırım, düzenlemenin dönüşümü yavaşlatabileceği uyarısında bulundu:

 

“Riskli yapılarda yüzde 20’nin üzerindeki yoğunluk artışları bile artık değer artış payına tabi. Bu, dar gelirli mahallelerde dönüşümün finansal olarak kilitlenmesi anlamına geliyor. Vatandaşın kendi konutunu yenileme şansı zaten kısıtlıydı; şimdi özel sektörün eli de zayıflıyor.”

 

Kamu projeleri muaf: “Güç tek merkeze toplanabilir”

 

Yıldırım’ın dikkat çektiği kritik noktalardan biri de kamu projelerinin düzenlemeden muaf tutulması oldu:

 

“TOKİ, Emlak Konut ve bakanlık projeleri bu uygulamadan etkilenmiyor. Böylece plan yapma yetkisi, değer artışı ve uygulama süreci tek elde toplanmış oluyor. Bu, şehirlerin geleceğini çok aktörlü bir yapıdan çıkarıp tek merkezli bir modele dönüştürebilir.”

 

ŞANLIURFA UYARISI: “EN SERT ETKİ BU İLDE HİSSEDİLEBİLİR”

 

Nüfus artışı, konut talebi ve arsa yetersizliği nedeniyle düzenlemeden en fazla etkilenecek illerden birinin Şanlıurfa olduğunu belirten Yıldırım, şu değerlendirmeyi yaptı:

 

“Urfa zaten kira baskısı ve hızlı nüfus artışıyla kırılgan bir kent yapısına sahip. Yeni düzenleme özel sektörün kentsel dönüşümdeki rolünü ciddi şekilde sınırlayabilir. Bu da şehrin geleceğinin büyük ölçüde kamu eliyle yürütülecek projelere bağlanması anlamına geliyor.”

 

Eyyübiye, Haliliye ve Karaköprü’nün eski bölgelerinde özel sektör tarafından yürütülen dönüşümün yavaşlayabileceğini söyleyen Yıldırım, konut arzının daralmasıyla fiyat artışlarının hızlanabileceğini de sözlerine ekledi.

 

“İktidara yakın büyük müteahhitlerin güçlenme riski var”

 

Düzenlemenin siyasi boyutuna da değinen Yıldırım, yetki ve kaynakların tek merkezde toplanmasının sakıncalarına işaret etti:

 

“Bu düzenleme, iktidara yakın büyük müteahhit gruplarının daha da güçlenmesine zemin hazırlayabilir. Kamu İhale Kanunu’nun esnek maddeleri bu riski artırıyor. Dolayısıyla mesele yalnızca şehircilik değil; demokratik denge ve kent adaleti meselesidir.”

 

“Kentlerin gerçek sahibi halktır”

 

Yıldırım açıklamasını şu sözlerle tamamladı:

 

“Şehir dediğimiz şey yalnızca bugünün değil, gelecek kuşakların da ortak mirasıdır. Bu düzenleme tartışılırken odak beton değil; insan, adalet ve umut olmalıdır. Dilerim ki bu süreç daha adil ve yaşanabilir şehirlerin başlangıcı olur.”

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER