© Haber Olay 2021

Urfa çiftçisini bekleyen yeni kâbus!

Tarımda gelecek 25 yılın yol haritasının belirlenmesi hedeflenen 3’üncü Tarım ve Orman Şurası’nda artık sürecin sonuna gelindi.

(Faruk DEVECİ/Şanlıurfa OLAY)

İlki 1999 yılında, ikincisi 2004 yılında gerçekleştirilen Tarım Şurası, 15 yıl aradan sonra yeniden gerçekleştirildi. 17 Mayıs 2019’da Resmi Gazetede ‘Tarım Şurası Yönetmeliği’ yayınlanarak ilk adım atılmıştı. Şura kapsamında 21 farklı çalışma grubu oluşturuldu. 81 ilde, 7 bin sektör paydaşıyla bir araya gelindi ve 200’ü aşkın toplantı gerçekleştirildi.

Şura için oluşturulan "Görüşünü Bildir" platformuna bugüne kadar 7 bin civarında telefon, e-posta ve mektup ile web sayfasından 23 bini aşkın görüş sunuldu.

18-21 Kasım tarihleri arasında Ankara’daki Şura toplantısının ardından 21 Kasım’da Tarım Şurası Sonuç Bildirgesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Beştepe’de açıklanacak.

Zor günler geçiren Şanlıurfa çiftçisi Şura'dan çıkacak olumlu haberleri bekliyor. Ancak ilk işaretler pek olumlu değil. Şirketleşme modeliyle ilgili haberler yöre çiftçileri tarafından da endişe ile takip ediliyor.

2004 HEDEFLERİ KAĞIT ÜSTÜNDE KALDI

Tarım ve Orman Şurası sonuç bildirgesi yayınlanmadan önce 2004 yılında Şura’dan çıkan sonuçları hatırlatan bloomberght.com yazarı İrfan Donat, ''Tarımsal desteklerin, tarımının yapısal problemlerinin çözümüne katkıda bulunacak şekilde düzenlenmesi, Uzun dönemde, örgütlü, ekonomik, büyüklükte ve ileri teknolojiyi kullanan hayvancılık işletmelerinin oluşturulması,  Tarımsal desteklerin GSMH içerisindeki payının iki yıl içerisinde %2’ye yükseltilmesi ve daha sonra artırılması'' gibi bir çok konunun kağıt üzerinde kaldığını yazdı.

ŞİRKETLEŞME İLE KÖYLÜ TARLASINDA İŞÇİ OLACAK

Tarım uzmanı Ali Ekber Yıldırım ise son yazısında, şura ile tarımda şirketleşmenin yolunu açacak düzenlemeler getirileceğini öne sürdü.

Tarım Şurası kapsamında oluşturulan 21 çalışma grubunun raporlarına değinen Yıldırım, şu değerlendirmeyi yaptı:

''Bir kaç raporu okudum. Bunlardan birisi Tarımsal Yapı ve Dönüşüm Grubu (1.Grup) Raporu. Raporda çok çarpıcı görüşler var. Yazılanlara bakılırsa adı Semerat Holding olmasa da tarıma şirket modeli getirilmek isteniyor.

Söz konusu raporda işletme yapısına yönelik düzenlemeler özetle şöyle ifade ediliyor: "Arazi sahibi çiftçi aynı zamanda kurulacak olan yapının da ortağı olmalıdır. Bunun için yapıya bağlı ister havza, ister köy temelli, hayvansal üretim ve tarımsal sanayi ile bütünleştirilmiş, ülke çapında belirli sayıda işletmeler (şirketler) oluşturulmalıdır. Denetime de açık bu işletmelere, Bakanlık uzmanlarından yönetim, teknik, finans ve proje desteği vermelidir. Ayrıca her işletme 2-3, ülkesel çapta 100 binleri aşan uzman ve milyonları aşan toprak sahibini istihdam edecek, böylece sağlıklı ve kaliteli ürünler ekonomiye kazandırılacaktır.

Uygulama ile işsizlik açığa çıkar, şehre göç artar, sosyal patlamalar olur fikri doğru değildir. Köylü zaten anlamsızca şehre akın etmektedir. Bu sistemde köylü işletmenin ortağı ve işçisi olacak; risksiz, korkusuz, borçsuz ve güvenceli çalışma hakkı kazanacaktır. Hatta yatırım ağı genişleyerek yatırımcı köye gelecek bir anlamda köy yaşanabilir bir merkez olacaktır."

“BU MODEL ÇİFTÇİLİĞİ BİTİRİR', SOSYAL SORUNLARA YOL AÇAR”

Yazılanlar olduğu gibi kabul edilirse tarımda şirketleşme modeli getirilecek. Çiftçi kendi tarlasında işçi olarak çalışacak. Böyle bir model tarımda çiftçiliği bitirecek, şirketleri tarımın tek sahibi yapacak. Bu sadece üreticiye değil, tüketiciye de devlete de büyük zarar verir. Sosyal sorunlara neden olur. Yapılması gereken küçük çiftçilerin kooperatif çatısı altında güçlerini birleştirerek üretime devam etmesi.

Rant ekonomisi yerine üretim ekonomisinin benimsenmesidir.''

 

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER