© Haber Olay 2021

Tüysüz intihar ve boğulma vakaları ile ilgili sert konuştu

Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Şanlıurfa İl Başkanı Av. Ahmet TÜYSÜZ son dönemlerde Şanlıurfa genelinde yaşanan intihar ve boğulma vakalarına dikkat çekerek sert ve bir o kadar da düşündürücü açıklamalarda bulundu.

Başkan TÜYSÜZ açıklamasında şunları söyledi:

NEDEN İNTİHARLAR İLE İLGİLİ BİR ARAŞTIRMA YAPILMIYOR!

Bir insanın yaşamına ecel öncesi son verme kararı alması kadar düşündürücü bir şey olabilir mi? Düşünsenize bir eş, bir evlat, bir can neden kıyar gencecik zamanında canına? Peki o bu kararı aldı da asıl soru şu; ‘ona bu kararı ne aldırttı?’ Hiç sorguluyor muyuz? Karaköprü, Eyyübiye, Viranşehir ve daha nice yerde yitip giden nice canlar.

Daha öncede gündeme getirmiş olduğumuz bu konuyu bir kez daha gündeme alıp kamuoyu ile paylaşmanın derin üzüntüsü içerisindeyiz. Ancak bu konu ne üstü örtülesi, ne de ele alınmayası bir konu. Bu konu “Devlet yaşatır” ilkesi ile çelişen elzem bir konu. Kişi canına kıymış ise devletin suçu ne denilebilir. Ancak bilinmelidir ki hiç kimse bir buhrana girmeden canına kıymaz. Son dönemlerde yaşanan hadiselerin birçoğu ekonomik buhrandan kaynaklanmaktadır. O halde neden bu insanlara aş olmuyoruz, iş olmuyoruz? Bu kadar mı zayıfız?  Son 20 yıla baktığımızda resmi verilere göre intihar vakalarında 4 katı bir artış söz konusu. Durup da düşünmek gerekmez mi? ’Biz nerede yanlış yaptık/yapıyoruz diye?

CANKURTARAN OLMAZ İSE CANALAN OLUR!

Şehrimiz yazın 55 dereceleri bulan en sıcak illerden biri. Bu şehirde elbette insanlarımızın serinlemeye, yüzmeye ihtiyacı var. Bu nedenle yaz aylarının gelmesi şehrimizde belki de bu yüzden istenmeyen tek nedendir. Oysaki güzelim şanlı şehrimizde sıcak beraberinde her şeyin en güzelini getirirken neden beraberinde en soğuk his olan ölümü de getirir ki? Neden sıcaklar bizlere bu şehirde karpuzu, Şanlıurfa fıstığını, inciri hatırlatmaz da kanallarda ki, baraj gölündeki ölümleri hatırlatır ve yaşatır? Yetkililerimizin sık sık şehrimizde yüzme havuzları var cümlesi geliyor aklımıza. Peki onların aklına şu geliyor mu acaba; ‘Bu şehirdeki nüfusa oranla havuzlar yeterli mi? Yeterli ise cankurtaran sayısı yeterli mi? Daha bu yaz başı belediyeye ait bir yüzme havuzunda boğulma vakası hepimizin malumu. Şehrimizde birçok yere ciddi maliyetler ile israf üstü sayılabilecek harcamalar yapılır iken bu konuya bir bütçe ayırmak çok mu zor geliyor?

Bir de havuz dışı alan olan sulama kanallarımız ile baraj gölümüz var. Çok değil daha iki gün önce toprağa verilen körpecik bedenler. Bugün taziye ziyaretinde bulunduğumuz ailelerin acıları tarif dahi edilemez. Buralara ciddi önlemler alınması için daha kaç canın gitmesi gerekiyor? Çok mu zor yaz aylarına mahsus belirli alanlarda cankurtaran bulundurmak? Suya girmenin tehlikeli olduğu yerlere görevli personel koymak? Sadece tabelalar ile insanları caydıramıyorsanız eğer o halde bir kez daha durup düşünmeniz ve buna göre önlem almanız gerekmez mi?

BU KEZ LAFLA DEĞİL, SİYASET ÜSTÜ BU DURUMU BİRLİKTE ÇÖZELİM

Yaşanan intihar vakalarına, boğulma olaylarına ilişkin gelin birlik olalım ve siyasi düşüncesi fark etmeksizin, tüm bileşenleri ile birer temsilci şeklinde ivedilikle çalışmalara başlayacak bir araştırma komisyonu kurulsun ve detaylı şekilde incelenip bu durumlar sonraki yıllar için çözüme kavuşsun. Daha evvel çok kez vurguladığımız bu konu ertelenmeden, derhal, hemen şimdi dediğimiz şekilde ele alınmalıdır.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER