Tarihi manastır, otel ve sanat merkezine dönüştürüldü
GündemTarihi ve kültürüyle gözde kentlerinden biri olan Şanlıurfa'da tarihi manastır, otel ve sanat merkezine dönüştürüldü.
Şanlıurfa'da madde bağımlıların yuvası olan tarihi manastır, otele dönüştürüldü.
KONAKLAMA SORUNUN GİDERMEK İÇİN RESTORE EDİLDİ
Kültürüyle gözde kentlerden biri olan Şanlıurfa'nın Eyyübiye ilçesi, dar sokaklarından tarihe açılıyor. İlçenin Bıçakçı Mahallesi'nde yer alan ve yapısı itibariyle geçmiş zamanlarda manastır olarak kullanıldığı tahmin edilen tarihi yapı, restore edildi. Yapı, Şanlıurfa'nın 'konaklama kıtlığını' bir nebze de olsa gidermek amacıyla otele dönüştürüldü.
MADDE BAĞIMLILARININ VE DEFİNECİLERİN YUVASI
Uzun yıllardır kullanılmayan ve kaderine terk edilen tarihi yapı, adeta madde bağımlılarının ve definecilerin yuvası haline gelmişti. Manastır, çeşitli nedenler ile birçok kez kötüye kullanıldı. Daha sonra ekiplerin harekete geçmesiyle silüeti yeniden gün yüzüne çıkan yapı, çalışmalar sonucu yeniden kente kazandırıldı.
Tarihi manastırın silüetine zarar vermeden otele dönüştürdüklerini kaydeden Sanat Tarihçisi İbrahim Halil Sarısu ise, yapı ile ilgili önemli bilgiler aktardı.
'MANASTIRDAN YOLA ÇIKARAK RESTORE ETTİK'
Restorasyon çalışmalarının 16 Ocak itibariyle 15 kişilik bir ekiple başladığını kaydeden Sarısu, tarihi yapıyı gözden geçirdiklerini belirtti. Sarısu, "Yapının mimarisinden dolayı bir manastırdan dönme olduğunu düşünüyoruz. İki ana kısımdan oluşuyor ve biz büyük olan kısmını restore ettik. Manastırın iki kısmından yola çıkarak restore ettik" diye konuştu.
KRAL VE SÜİT ODALARI MEVCUT
Tasarruf tepkilerinden dolayı hiçbir kurumdan destek alamadıklarına değinen Sarısu, otelin bir kral, iki süit oda olmak üzere konaklamak için 11 odasının bulunduğunu aktardı. U şeklinde birleşen zerzembelerin (manastır öğrencilerinin derslikleri) olduğunu da belirten Sarısu, 30 yatak kapasiteli otelde; 200 kişinin restoranda ve 80 kişinin Urfa kalesi ve tarihin hanlar bölgesini gören terasta ağırlanabileceğini söyledi.
GÖBEKLİTEPE İLE TARİHE IŞIK TUTACAK
Yapının tarihe ışık tutacağına da değinen Sarısu, Göbeklitepe'nin babası Klaus Schmidt'in eşi Çiğdem Schmidt'in de projenin kültür ayaklarından biri olduğunu söyledi. Sarısu, "Mimarlık fakültesi öğrencileri, sanat öğrencilerini, ve arkeoloji öğrencilerini ara ara buluşturup kent mimarisi ile kent arkeolojisiyle ilgili seminerler konferanslar düzenleyeceğiz. Bu konferansların bir ortağı da Çiğdem Schmidt olacak. Ben sanat aşığı olarak kent arkeolojisi ve kent mimarlık üzerine seminerler vereceğim. Çiğdem Schmidt de Göbeklitepe üzerine konferanslar düzenleyecek. Gelen turistleri gezdirdikten sonra Göbeklitepe ile ilgili olan bilgiler Çiğdem Schmidt'in evinde, kent arkeolojisi, kent mimarına dair olan bildiler de kendi otelimizde olacak" ifadelerini kullandı.
'URFALI KADINLARIN ELİNİN DEĞDİĞİ YEMEKLER...'
Otelde aynı zamanda Şanlıurfalı kadınların elinin değdiği yöresel yemeklerin sunulacağını kaydeden Sarısu, "Otelcilik kavramını da öne çıkararak restoran kısmımız var, geleneksel Urfa yemekleri var. Kadın emekçilerimizin yaptığı yemekleri sunacağız misafirlerimize. Bu şekilde de kentte yaşayan kadınların da ihtişamını yaratmış olacağız. Onun dışında yeni restore edilen bir mahalledir. Böylelikle mahalleye turist de çekmiş olacağız" diyerek sözlerine son verdi.
Özlem DİKMEN-ÖZEL HABER/BİHA
İlginizi Çekebilir