© Haber Olay 2021

Şanlıurfa'da 29 Ekim için kabul töreni yapıldı

Şanlıurfa’da 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamaları, dün akşam gerçekleştirilen kabul töreni ile sona erdi.

Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başlayan kabul töreninde bir konuşma yapan Şanlıurfa Valisi Abdullah Erin, katılımcıları selamlayarak 29 Ekim Cumhuriyet Bayramının 96’ıncı yıldönümü münasebetiyle gerçekleştirilen törene teşriflerinden dolayı teşekkür etti.

Cumhuriyetimin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere tüm şehitleri rahmet, minnet ve şükranla anan Vali Erin, “Bin yıldır, dünyanın en seçkin, en gözde ve en fazla mücadelenin yürütüldüğü bir coğrafyada yaşıyoruz. Büyük mücadeleler ve fedakârlıklar yapmak suretiyle, hür, bağımsız ve özgür bir şekilde bu topraklarda yaşama imkânına kavuştuk. Bunu, canları ile bizlere emanet eden kahraman şehitlerimiz var. Dünyanın hiçbir toprak parçasında bu kadar şehit verilen, muhafazası için bu kadar büyük fedakârlıklar yapılan bir vatan bulunmamaktadır” dedi.

Vali Erin, konuşmasının devamında “Bu mücadele, bir asır önce mağlup ettiğimiz, emperyalizmi temsil eden güçleri dize getirdiğimiz o gün bitmedi. O günden sonra farklı yöntem ve metotlarla devam ediyor. Çok şükür, bugün çok daha güçlüyüz. Millet olarak, Cumhurbaşkanımızla, bizi idare eden, yönetenlerle ve zaman içerisinde milli şuura varan milletimizle artık bu tehdit ve tehlikeleri daha iyi algılıyor, birlikteliğimizi, kardeşliğimizi bozmaya yönelen tehdit ve tehlikeleri önceden seziyor, millet olarak birlik ve beraberlik içerisinde aynı safta karşı koyabiliyoruz. Uzunca bir süredir bizi bölmeye, birbirimize düşürmeye çalışan, kimler tarafından beslendiğini bildiğimiz güçler tarafından dizayn edilen terör örgütleri silahlı kuvvetlerimiz, güvenlik güçlerimizin kararlı mücadelesi sonucu başarılı olamadı. Kürt’ü Türk’ten, Türkü Arap’tan, Çerkez’den, Laz’dan ayırmayı başaramadılar. Tüm imkan ve silahlarını, tüm sermayelerini kullandılar ama yapamadılar. Diğer yerlerde başardılar. Yanı başımızdaki ülkelerin hepsini tarumar ettiler. Milyonlarca masum insanın, kadının, çoluğun çocuğun hayatına kıydılar. Ama açıklamalarına baktığınızda insan hayatının onlar için hiçbir kıymetinin olduğunu çok iyi görüyoruz. Irak’ta olduğu gibi, Suriye’de de tek dertleri, kaygıları büyük İsrail hedefini gerçekleştirmeye yönelik adımları atmanın yanında Suriye’deki petrol bölgelerinin korunmasını çok açık bir şekilde ifade ediyor ve söylüyorlar. Benzer uygulamaları Türkiye Cumhuriyeti devleti üzerinde de uygulamak suretiyle güçsüz, zayıf, ayakları üstünde duramayacak hale getirdikten sonra büyük İsrail hedefini gerçekleştireceklerdi. Ama bunu başaramadılar. 15 Temmuz ihanet teşebbüsü başarılı olsaydı, bugün Allah korusun Suriye gibi, Irak gibi paramparça olmuş, birbirine düşmüş olan bir manzara ile karşı karşıya kalmamamız için hiçbir sebep kalmayacaktı. PKK başta olmak üzere terör örgütlerini bugün neredeyse hareket edemeyecek hale, katılımları da sıfır noktasına getirmiş bulunmaktayız. Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi, birlik ve beraberliğimize, Türkiye Cumhuriyeti’nin istikbaline kasteden terör örgütleri ve onları himaye edenlerle sadece yurt içinde değil, nerede yuvalanırlarsa, nereye odaklanırlarsa odaklansınlar o yuvaları ve odakları tahrip etmenin gayreti içerisindeyiz. Son bir iki yıldır gözlerimizin içine baka baka yalan söyleyerek Suriye’de oluşturulmaya çalışılan terör koridoru var. Bunu İŞİD ile yapmaya çalıştılar ve bugün böyle bir örgüt yok” sözlerine yer verdi.

Barış Pınarı Harekâtı nedeniyle yaralanan tüm gazilere acil şifalar dileyen Vali Erin, şehitlerin yakınlarına da sabırlar diledi.

Kabul töreni, İl Müftüsü Mehmet Taştan’ın yaptığı duanın ardından sona erdi.

BİHA

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER