Şanlıurfa’da 2023 yılında 14 kadın cinayeti gerçekleşti

Bugün 8 Mart Dünya Kadınlar Günü.  Toplumun her kesiminde var olmasına karşın kadın, hak ettiği değeri bulamıyor, ikincil konuma itiliyor, istismara uğruyor, cinayete kurban gidiyor. Şanlıurfa’da da kadınlara yönelik birçok hak ihlali yaşanıyor.

Şanlıurfa Barosu Kadın Hakları Merkezi Başkanı Avukat Zeliha Özen, Şanlıurfa’da kadınların uğradığı hak ihlallerini BİHA’ya anlattı.

Şanlıurfa’da işlenen kadın cinayetlerinde artış olduğunu belirten Özen, “Şanlıurfa ilini baz aldığımız zaman 2023-2024 yılında diğer yıllara oranla kadın cinayetlerinde hızla artış görmekteyiz. Bize intikal eden ve elde ettiğimiz verilere göre 01.01.2023-31.01.2023 tarihleri arasında toplam 14 kadın cinayeti gerçekleşti” bilgisini verdi.

“Yargının yasaları uygulama noktasında işlevsiz kaldığını her geçen gün artan kadın cinayetleriyle görmekteyiz” diyen Özen, şunları söyledi:

“Yeni yılın ilk gününden 7 Mart tarihine kadar toplamda 3 kadın cinayeti gerçekleşmiştir. Son 2 yılda diğer yıllara oranla kadın cinayetlerinde artış gözlemlemekteyiz. Biz hukukçuların her fırsatta haykırdığı, önemini anlatmaya çalıştığı 6284 sayılı yasa, ‘şiddet mağduru kadınların korunması, koruyucu ve önleyici tedbirler alınması, mağdurun desteklenmesi ve şiddetle mücadelede etkin mekanizmalar oluşturulması’ görevi yüklemektedir. Yargının yasaları uygulama noktasında işlevsiz kaldığını her geçen gün artan kadın cinayetleriyle görmekteyiz. Önleyici ve koruyucu tedbirlerin etkin bir şekilde uygulanmaması her gün bir kadını hayattan koparmaya devam etmektedir.”

Her gün sokakta, evde, iş yerinde onlarca kadının fiziksel, psikolojik, cinsel ve ekonomik şiddete maruz kaldığını kaydeden Özen, “Şehrimizde kadına yönelik işlenen suçlara baktığımız zaman kadın cinayetlerinin yanında cinsel istismar vakalarıyla da çok sık karşılaşmaktayız. Yine elimizdeki verilere göre konuşacak olursak geçen yıllara oranla son 1 yılda yaşanan kadın istismarı vakalarında da artış görülmektedir” dedi.

Avukat Özen, ellerindeki verileri şöyle aktardı:

“01.01.2023-31.12.2023 verilerine baktığımızda reşit olmayanla cinsel ilişki mağduru kadın sayısı 637.

01.01.2023-31.12.2023 verilerine baktığımızda cinsel taciz mağduru kadın sayısı 85.

01.01.2023-31.12.2023 verilerine baktığımızda cinsel saldırı mağduru kadın sayısı 22.

01.01.2024-07.03.2024 verilerine baktığımızda cinsel taciz mağduru kadın sayısı 15.

01.01.2024-07.03.2024 verilerine baktığımızda cinsel saldırı mağduru kadın sayısı 2.”

Kadına yönelik şiddetin her geçen gün arttığını vurgulayan Özen, “Kadınların istediği tek şey şiddetsiz bir yaşam. Bizler her gün her an birileri tarafından öldürülme korkusuyla yaşamak istemiyoruz. Bu ölümlere dur denilmesi için daha ne kadar kadının katledilmesini izleyeceğiz. Etkili önlemler alınması için daha ne kadar ölmemiz gerekecek” diye sordu.

Kadına yönelik şiddetin ve hak ihlallerinin önlenmesinin ve sonuçlarının onarılmasının devletin birincil yükümlülüğü olduğunu hatırlatan Özen, şunları kaydetti:

“Toplumsal cinsiyet ekseninde oluşturulan plan ve politikaların ortaya konularak, tüm dezavantajlı grupların risklerinin azaltılması, koruyucu ve önleyici tedbirlerin etkin şekilde uygulanması gerekmektedir. Kadınların istediği tek şey, şiddetsiz insanca bir yaşam.

Kadınların yüzyıllardır vermiş oldukları mücadeleler sonucunda elde ettikleri kazanımlara yönelik saldırı niteliğinde hiçbir değişikliği kabul etmemekteyiz. Kadınların kazanılmış haklarını sonuna dek savunacak; İstanbul Sözleşmesinden, 6284 sayılı yasayla getirilen haklardan ve kazanımlardan vazgeçmeyeceğiz. Şiddetsiz, ayrımsız, özgür bir yaşam için tüm karar mekanizmalarında, yargıda, siyasette, meslek örgütlerimizde gerçek eşitlik sağlanıncaya kadar mücadelemizi sürdüreceğiz.”

Şanlıurfa Barosu Kadın Hakları Merkezi Üyesi, Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı ile Mücadele Derneği Temsilcisi Avukat Sena Nur Koç da Şanlıurfa'da kadına yönelik şiddet vakalarının sadece yüzde 20-25’inin adli mercilere yansıdığını söyledi.

Kadına yönelik şiddetin ülkenin her yerinde yaşandığını ancak Şanlıurfa’daki boyutun daha derin olduğunu ileri süren Koç, “Son yıllarda kadına yönelik şiddette artış var. Bu artışın en fazla yüzde 20-25’i adli mercilere yansıyor. Geri kalan şiddet vakalarının yüzde 80'inin üstü ‘aile içerisinde halledelim, kimse duymasın’ şeklindeki müdahalelerle örtülüyor” dedi.

Kentteki kadınların yaşadığı temel sorunun şiddete karşı başvurabilecekleri mekanizmaların sınırlı olması olduğunu belirten Koç, kentte sadece bir sığınma evinin bulunduğunu ifade etti. Mevcut sığınma evinin de kadınların güvenliği ve yaşamı için uygun olmadığını söyleyen Koç, “Kadınlar burada sadece birkaç ay kaldıktan sonra olumsuz şartlar sebebiyle eşine ya da şiddet uygulayan kişiye geri dönüyor. Çünkü buralar yaşanabilecek şartlara sahip değil. Buralarda kadınlara istihdam sağlanmıyor. Maalesef kadın, şiddeti sığınma evlerine tercih ediyor. Bunun önüne geçilmesi için yeterli istihdam ve yaşam koşulları sağlanmalıdır" diye konuştu.

 BİHA