© Haber Olay 2021

Hayalini gerçekleştiren Ayşe öğretmen, Şanlıurfalı öğrencilere umut oluyor

Küçüklükten beri kurduğu hayalini gerçekleştirerek öğretmen olan Ayşe Gizem Gülleç'in yolu; adını bilmediği, haritada dahi görünmeyen Şanlıurfa'nın bir köyüne düştü.

Çocukluk hayalini gerçekleştiren 24 yaşındaki Ayşe Gizem Gülleç, köyde yaşayan öğrencilere ışık tutuyor.
 



Ayşe öğretmenilkokul yıllarında kafasına koyduğu hedef doğrultusunda ilerleyerek 2017 yılında Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Sınıf Öğretmenliği’nden mezun oldu.

20 TERCİH YAPTI, SONUNCUSU GELDİ  

Mezun olduktan sonra atanmak için 20 tercih yapan Ayşe öğretmen, son tercihini Şanlıurfa'nın Harran İlçesine bağlı Küçükyıldız İlkokulu’ndan yana kullandı. Tercih sonuçlarının açıklanmasını heyecanla bekleyen Ayşe öğretmen, sonuçların açıklandığı sayfada 20'nci tercihini kazandığını gördü.
 



HARİTADAN DA BULAMADI

Adını bilmediği, haritadan dahi bulamadığı köy okuluna nasıl gideceği ve ne yapacağı konusunda kara kara düşünen Ayşe öğretmenin imdadına, ailesi yetişti. Ağabeyinin, "Böyle bakmakla olmaz, gidip kendi gözlerimizle görelim" demesi üzerine ağabeyi ile yola koyulan Ayşe öğretmen, sınıra yakın Küçükyıldız Köyü'nü ziyaret etti.
 



AİLESİ İŞLERİNİ BIRAKIP, KIZLARININ PEŞİNDEN GELDİ

Köy ziyareti sonrası ailesinin "Biz de seninle geleceğiz" demesi üzerine, anne Nermin Gülleç, baba Mehmet Gülleç ve Ayşe öğretmen, İstanbul'dan Şanlıurfa'ya taşındı. Burada birleştirilmiş 55 kişilik sınıfta eğitim vermeye başlayan Ayşe öğretmen, ailesiyle okulun içince yer alan 2 odalı evde yaşamaya başladı.
 



Çocukluktan bu yana kurduğu hayali gerçekleştirdiği ve umut dolu nesiller yetiştirdiği için mutlu olduğunu kaydeden Ayşe öğretmen, önemli açıklamalarda bulundu.  

'GİDİYORUZ, GİDİYORUZ OKUL YOK'

Şanlıurfa Küçükyıldız İlkokulu'na gelme sürecini anlatan Ayşe öğretmen, kentte ilk geldiklerinde köyü bulamadıklarını kaydederek, "İlk bir yıl atama sürecimiz vardı geç oldu. 20 tercih hakkım vardı ve '20'nci tercihe atandınız' diye bir yazı gördüm. Hemen telefonlara yapıştık, baktık. Haritalarda bulamadık. Daha sonra ağabeyimle kalktık, Urfa'ya geldik. Merkeze yarım saat uzaklıktadır Diye düşündük. Sonra gidiyoruz, gidiyoruz yok. Okulu bulamadık. Harran'da sorduk, kimse bilmiyor. Kimsenin bilmemesinin sebebi Arapça ismini bilmememizdi" ifadelerine yer verdi.
 



'KÜÇÜK PRENSESLERİNİ YANLIZ BIRAKMADILAR'

Ailesinin de bu süreçte yanında olduğunu aktaran Ayşe öğretmen, "Harran'dan çıktıktan sonra okulu bulduk, çocukları gördük. Geldim, 'Ben yeni atanan öğretmeninizim' dedim. Onlar da çok şaşırdılar. Köyü görünce ailem, 'Sen burada tek başına yapamazsın, biz de geleceğiz' dedi. Onlar, kızlarını, küçük prenseslerini yalnız bırakmadı. Benimle birlikte geldiler" diye konuştu.
 



'EKMEK-SU BULAMADIK'

Köye ilk geldiklerinde çeşitli zorluklar yaşadığına değinen Ayşe öğretmen, ekmek ve su bulmakta zorlandıklarını söyleyerek şöyle konuştu:

"İlk geldiğimde çok büyük zorluklar yaşadım. İstanbul'da ekmeğin fiyatını bilmiyorken, burada ekmek ahi bulamadım. Çünkü market, bakkal bunlar çok uzakta. Urfa'ya giden köydeki insanlar sağ olsunlar ekmek getiriyorlar. Buzdolabına atıp, ısıtıp ısıtıp yiyoruz. Ekmek ve su benim için çok büyük problem oluşturdu."
 



'ÖĞRENCİLERİMDEN TERCÜMANLIK YAPMALARINI İSTEDİM'

Bir diğer yaşadığı zorluğun ise bazı çocukların Türkçe, kendisinin de Arapça bilmemek olduğunu belirten Ayşe öğretmen, "Onu dışında, çocukların Türkçe bilmemesi benim için çok büyük problem oldu. Çünkü onlar Türkçe, ben Arapça bilmiyordum. Bir şey söyleyince anlamıyorlardı. Çok uzun bir süreç oldu. Bir konuyu diğer öğretmen arkadaşlarım 1 haftada anlatırken, ben 1 ayda anlatıyordum. Öğrencilerimden tercümanlık yapmalarını istedim" sözlerine yer verdi.
 



'BEN TOPLANTIDAYKEN ANNEM ÇOCUKLARLA İLGİLENDİ'

Ailesinin her daim desteğini yanında hisseden Ayşe öğretmen, toplantıda odluğu zamanlar annesinin çocuklarla ilgilendiğini kaydederek, "Ailem okul temizliğinde, tuvalet temizliğinde, tuvalet eğitimi, giyim-kuşam temizliğinde destek verdi. Çünkü çocuklar çevre itibariyle sürekli toz-toprak içinde. Babam, annem sağ olsun, 'Çocuklar yarın banyo yapıp geliyoruz, tuvaletten çıkınca ellerimizi yıkıyoruz' tarzında birçok şey öğretti. Temel şeyleri öğrettikleri için bana çok destek oldular. Okulun tüm ihtiyaçlarını birlikte karşılamaya başladık, hatta dersleri bile annemle paylaştığım zamanlar oldu. Ben toplantıya gittiğimde sağ olsun annem çocuklara kitap okuttu" dedi.
 



KÖYDE, YETENEKLERİNİ KEŞFETTİ

Köy yaşantısıyla birlikte yeteneklerini de keşfettiğini söyleyen Ayşe öğretmen, "Köyde yalnızken insan çok sıkılıyor. Ben bu yalnızlığın içerisinde kendimi keşfettim. Taş boyama yapıyorum, tablolar yapıyorum. Ailem bu konuda bana çok destek odlu" sözlerini kullandı.
 



ÖĞRETMEN AYŞE, KÖYDE EĞİTİM VERMEK İSTEYEN ADAYLARA SESLENDİ 

Köy okullunda eğitim vermek isteyen öğretmen adaylarına da seslenen Ayşe öğretmen, şu ifadeleri kullanarak sözlerine son verdi:

"Köyde öğretmenlik yapacak olan arkadaşlarım, tercih dönemlerinde tercih yapacakları yerlere baksınlar. Köyde yapmak isteseler de, o köye baksınlar. Şayet, ben köyde öğretmenlik yapmak istiyorum, köyün önemi yok diyorlarsa da kendilerini keşfetmek, yeni kültürler, yeni insanlar tanımaya gelsinler. Çünkü çok güzel insanlar var. Her zaman onlar umut olduğu takdirde onlara da umut olacak insanlar oluyor. Geleceğin Sigortası Öğretmenleri Projesi de bana gerçekten umut oldu. Onların bana verdiği sadece yardım değil. Psikolojik, kişisel gelişimim açısında büyük destek oluyorlar. Bu proje kapsamında kendimi geliştirdim. Diğer öğretmen arkadaşlarım da umutlarını kaybetmesinler. Mutlaka biri onların elinden tutar."

Özlem DİKMEN-ÖZEL HABER/BİHA

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER