Gevşek sınırlar” projesi mi başlıyor?
GüncelArslan BULUT Köşe yazısı Yeniçağ Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, bütçe görüşmeleri sırasında, Suriye'deki bir sınır kapısıyla ilgili soruya cevaben, “Bizim politika olarak bütün sınır kapılarını açmaya niyetimiz var. Fakat Suriye'de, özellikle Nusaybin mücavirindeki sınır kapılarının açılabilmesi için 10 Mart Mutabakatı ile ilgili sürecin tamamlanması ve merkezi hükümetin bir noktaya gelmesi lazım.” dedi.
Bir yerde “merkezi hükümet”in varlığı kabul ediliyorsa “yerel hükümetler”in de varlığı kabul edilmiş demektir!
***
Suriye sınırı ile ilgili gazi Abdullah Ağar’ın da görüşleri var. Ağar diyor ki, “Türkiye ‘Terörsüz Türkiye’ ile oyalanırken Suriye’de atı alan Üsküdar’ı Geçiyor. YPG-PYD artık bir terör örgütü değil; ABD-İngiltere-Fransa tarafından adım adım devletleştirilen, Türkiye’yi içeriden çökertmeye programlanmış bir proto-terör devletidir. Bir garnizon devlettir. Bir ileri karakol devlettir. Ve bu artık ‘taslak’ değil, uygulaması devam eden bir projedir. Suriye’deki bu yapı durdurulamazsa Güneydoğuda demografik kırılma hızlanır, ekonomik çöküş ve nüfus akışı güvenlik boşluğuna eklenir. Meskûn mahal çatışmaları geri döner. Türkiye, yılda, yüzde 1,5-2 büyüme kaybeder. İç istikrar 10 yıl boyunca yüksek tansiyon yaşar. Irak’a ve Irak havzasına yönelik ihracat etkilenir. Bu bir ‘risk’ değil; mühendisliği yapılan bir çökme planıdır. Suriye’nin kuzeyi bugün kontrol edilmezse, yarın Türkiye’nin güney yarısı kontrol edilemez hâle gelir. Egemenliğine, toprak bütünlüğüne, bağımsızlığına tehdidin sınırı yoktur. Hem Suriye hem Türkiye için. Bu bir irade savaşıdır.”
***
Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan ise Türkiye ile sınırın açılmasının artık yalnızca ikili ilişkiler meselesi olmadığını, Orta Asya’dan Avrupa Birliği’ne uzanacak demiryolu, karayolu, enerji hatları ve olası yeşil hidrojen boru hattı için stratejik bir koridor anlamına geldiğini söyledi.
Paşinyan’a göre Türkiye ile sınırın açılması, “Barış Kavşağı” ve "Zengezur Koridoru" olarak da nitelendirilen Uluslararası Barış ve Refah İçin Trump Rotası projeleri nedeniyle bölgesel ekonomik ağın temel bir parçası haline gelmiş durumda.
***
Türkiye’nin Yunanistan Bulgaristan ve Irak sınırlarından sonra Suriye sınırı da Amerikan kontrolü altına alındı. “Trump rotası”yla da Türkiye’nin Türk devletleri ve Çin ile olan ilişkileri de Amerikan kontrolü altına alınmış olacak!
Bütün sınır kapılarını açmak iyi de sınırlarda ve sınır ötesinde kontrol ABD’nin elinde olursa, buna dış politika değil teslimiyet denir...
***
Bir de 2013 yılında, Kürtlerin aslında devlet kurmak istemediği, kimliklerini kazanmış olarak, sınırların gevşek olduğu bir coğrafyada kendi kendilerini yönetmek istediği ifade ediliyordu.
Meselâ PKK’nın Suriye’deki kolu PYD’nin Eş Başkanı Salih Müslim, “Tarih, yüz yıldır başkaları tarafından yanlış yazılıyor. Halka haksızlık edilmiştir. Rojava devrimi ile bunlarla hesaplaşmaya gidilecektir” diyordu.
Zübeyir Aydar ise “Tren hattının belirlediği Suriye sınırı ülkeyi parçalayan bir hançer gibidir. Başkan Apo, hem bize hem hükümete Misak-ı Milli Komisyonu oluşturulmasını önermiştir. Bugün ’sınırları hemen kaldıralım’ demiyoruz. Bu sınır; 90 yıldır ölüm sınırları oldu. Oysa bu sınırlar, ticaret, kültür, insanlık ve dostluğun geliştiği ve birleştirici sınırlar olmalı. AB’deki gibi sınırlara dönmesi lâzım... Sınırdaki o mayınların, tellerin sökülmesi gerek. Sınır zaten anlamsız hale gelmiştir. AB’deki gibi iki yaka arasında insanlar gidip gelebilmeli” diye konuşmuştu.
Ahmet Türk de “Öcalan’ın da önerdiği sadece Kürtlerle ilgili değil, Orta Doğu’nun tüm halklarının AB’dekine benzer bir sistemle yaşaması” diyordu...
Yönetmen Sinan Çetin de bu taleplerden çok önce, 1999 yılında, Türkiye-Suriye sınırı ile ilgili “Propaganda” filmini çekmişti... Zübeyir Aydar’ın ayrıntısıyla anlattığı siyasi projeye, Türk halkını hazırlama filmi idi Propaganda!
***
ABD Başkanlarından Bill Clinton, 2000 yılında CNN’e yaptığı açıklamada, “Küreselleşme gevşek sınırlar ister. Üniter devlet yapıları küreselleşmeye uygun değildir” demişti.
İşte şimdi Tom Barrack da “1919'dan beri ulus devletler tarafından engelleniyoruz. Her ülkenin, her devletin farklı bir tür hükümet tarafından yönetilmesi fikri pek işe yaramadı.” diye konuşuyor...
İlginizi Çekebilir