"Doğrudan temin, devleti soymaktır"

(Selahattin ÇİFTÇİ/Şanlıurfa OLAY)

Şanlıurfa'da faaliyet gösteren resmi kurumların büyük kısmı, ihale süreçlerini yayımlamadan doğrudan temin uygulamasını tercih ediyor. Bu durum ise rekabet ortamını olumsuz etkilediğinden dolayı ihalenin daha az ücretle verilmesi yerine daha fazla ücretle yüklenici firmalara veriliyor. Bu durum ise kurumların maliyetinin daha fazla harcanmasına neden oluyor.

Dünkü köşesinde Şanlıurfa'nın en önemli sorunu olan doğrudan temin konusuna dünkü köşesinde yer veren Mehmet Canbek, şu ifadelere yer verdi:

"Doğrudan temin ile yapılan ihaleleri sürekli sıcak gündem olarak gündemimizde tutuyoruz. Doğrudan teminle yapılan ihalelerin çoğu Devleti soymaktan başka bir şey değil. Başka bir tabirle; Kurumlar hırsızlığı Resmi evrak üzerinde yapıyorlar. Bu da kurumu ve Devletin yükünü ağırlaştırıyor.
 
“EN FAZLA DOĞRUDAN TEMİN ŞANLIURFA'DADIR”
Türkiye’de en çok doğrudan temin ihaleleri yapılan yer hiç kuşkusuz Urfa’dır. Nedeni biz de çözemedik. Urfa’daki ihale oranlarına ve istatistiklere baktığımızda bugün Basın İlan Kurumu aracılığı ile yayınlanan İhaleler, 2010 yılının gerisine düşmüş. Oysaki Kurumsal, Şehir, nüfuz olarak büyüyen bir Urfa varken. Ama İhalelerde küçülme var. Başta Şanlıurfa Valiliği olmak üzere tüm kurumları burada sıralıyorum: Harran Üniversitesi, Milli Eğitim, DSİ,Tarım İl, Çevre ve Şehircilik, Sağlık İl , Göç idaresi, Orman Bölge, Vakıflar Bölge Müdürlükleri, Urfa TEDAŞ,  Şanlıurfa Telekom, GAP İdaresi, Büyükşehir ve İlçe Belediyeleri ve daha ismini saymak istemediğimiz bazı kurumlar.
 
“BU SUÇUN SONU CEZAEVİ BİLE OLABİLİR”
Birçok kurum yüklü miktarda olan ihaleyi 5-6 parçaya bölerek yapıyor. Bu yasal değil. En ufak bir soruşturma halinde, kurumun yetkilisine veya Belediye Başkanına hiç tahmin edemediği kadar zimmet ve ceza çıkar. Ayrıca sonu cezaevi bile olabilir. Doğrudan temin rekabet ortamını ve kurumun maddi menfaatini ortadan kaldırıyor. Buna engel olmak zor değil. Hangi kurumun doğrudan teminle nasıl iş yaptığını biliyoruz. Zamanı geldiğinde bunları ifşa ederiz. Öte yandan resmi ilanlar yerel basının can damarını oluşturuyor. En büyük bir ihale için Kurumun bedel olarak ödediği en fazla Bin TL civarında bir rakamdır. Aynı kurum yayınlamış bir ilan için, rekabet ortamı oluşturduğu için de rahatlıkla 20-30 bin kar ediyor. Yerel gazetelerin 300'ün üzerinde artan masrafları var. Lakin resmi ilan giderleri de olabildiğince düşüyor. Valiliğin, Belediye Başkanların ve Kurum müdürlerinin doğrudan temin ihalelerine son vermeleri lazım; burada belki 2 gazetelerin menfaati olacak, fakat kurumların en azında 30 çıvarında menfaati olacak. Devlet sömürülmesin, işin gereği neyse aynısı istiyoruz. Yayınlanan ilanlara bakıldığında 2010 yılının altındayız. Yazıktır, günahtır. Oturduğumuz koltuk bize saltanat değildir; böyle bilinmeli… Urfa’da yayınlanan günlük 8 gazetemiz var. Ay sonunda hepimiz hesabı zararla kapatıyoruz. Devletin bize verdiği yasal hakkı belediyeler, kurumlar, özerk yerler hile ile elimizden almaya çalışıyorlar. Biz de direniyoruz. Bizler gazete olarak, başta Devletin sonradan gazetelerimizin sömürülmesini istemiyoruz. Kurumları yakın takibimize aldık. Bakalım kim kazanacak."