Adnan Oktar örgütünün iç yüzünü anlattı! ‘Tehdit ile tutuldular, dayak yediler’
Üst ManşetAdnan Oktar Organize Suç Örgütüne yönelik davada adli kontrol şartıyla tahliye edilen Ayşe ve Nilüfer Koç kardeşlerin annesi Berrin Koç, "Ayşe çok fazla dayak yemiş bu adamdan. Bana itiraf da etti ama şimdi izliyor. Adnan Oktar planlanmış olarak Türk aile yapısını yıkmak üzere, zayıf akıllı birisi olarak yönetilmiştir" dedi.
Sözcü'nün DHA'dan aktardığı habere göre, Adnan Oktar Organize Suç Örgütüne yönelik davada adli kontrol şartıyla tahliye edilen 91 kişinin, cezaevi kapısında bekleyen aileleriyle birlikte evlerine gitmeyerek, örgütün belirlediği adreslere yerleştirildiği ortaya çıkmıştı. 39 yaşındaki Ayşe ve 42 yaşındaki Nilüfer Koç kardeşler de 91 isimden yalnızca ikisi. Koç kardeşlerin annesi Berrin Koç ise, kızlarının hala örgüt elinde olmasından dolayı üzgün.
“ANNECİĞİM ALLAH KAHRETSİN ONU DEDİ”
Berrin Koç, “Tabii önce ben ailelerin eksikliği olarak görüyorum çocuklar Adnan Oktarlara kaptırmayı. Oktarlar’a diyorum. Bu tek değil. Bunun gibiler çok. 11 Temmuz da gözaltı olayı olunca, herkes çok şaşırsa da ben çocuklarıma ilk telefon görüşmemde ve yazılarımda dedim ki, evladım siz bugüne kadar cehennem yolunda yürüyordunuz, kurtuldunuz. İlk ay Ayşe’yi ziyaret ettiğim zaman cezaevinde, ‘Anneciğim, bu adam hakkında anlatılanlar gerçekse Allah kahretsin onu’ dedi ve şimdi Ayşe o kadar manipüle edildi ki, kafası cezaevinde daha beter hale getirildi ki, şimdi ‘Adnan bey ile ömür boyu görüşmeyi kesmeyeceğim anne’ diyor” şeklinde anlattı.
“ÇOCUĞUM 25 SENE BABA EVİNE AYAK ATMADI”
Hiçbir zaman çocuklarımdan kopmadığını dile getiren Koç, “Adnan Oktar’ı ölü saydım. Çocuğum Ayşe Koç, 25 sene baba evine ayak atmadı. Bu evi 25 sene görmedi. Kızlarda ve erkeklerde çok tanıdığım oldu bu kadar sürede. Çünkü çocuklarım biz gelemeyiz anne, sen gel dediği zaman onlarla bir kafede, bir yemekte buluştum. Fakat hakkımda sahte imza yaptırmış çocuklara, hocamızı çok sever falan… alakası yok. Hayatta nefret ettiğim insan budur. Bu şerefi toplum nezdinde ayaklar altına alınmaya çalışılan Türk ailesinin, kıskanılacak kadar güzel aile yapısını bozma girişiminde olan bu kişi, askerliğe göndermedi erkekleri, evlenmeyi yasakladı” dedi.
“YERİMİ BİLDİRİRSEN TUTUKLANIRIZ”
Kedicikler hitabını ne kendi çocuklarına ne başkasına kullanılmasını istemediğini vurgulayan Berrin Koç, “Yıllarca ıstırap yaşadık, sabırla bekledik. 1,5 sene sonra büyük bir sevinçle buraya geldik, çocuklarımızı alacağız. Bize bu zulmü yaşatan Adnan Oktar ve ona yandaş olanları herkes biliyor. Ayşe’ye de şunu söylüyorum. Ağabeyine o harabeye mi geleceğim dediği bu ev ne kadarı harabe? Evet 79 senelik evde muhakkak vardır bir şey. Fakat insan annesini mi yoksa dünyanın lüksünü mü tercih etmeli? Beni Ayşe aradı, eve gelmelerini istediğimi söylediğimde, ‘Anne yerimi bildirirsen tutuklanırız’ dedi. İkna etmeye çalıştım. Anne çok güzel konuşuyorsun fakat korkuyorum dedi. Bunu size kim söyledi, sen neden benim sizi sevdiğime inanmıyorsun dedim” diye konuştu
TEHDİT İLE TUTULDULAR, DAYAK YEDİLER
Hala cezaevinde olan iki oğlunun tehdit ile örgütte tutulduğunu, kızı Ayşe’nin de dayak yediğini anlatan anne Koç, “Tarık Koç ve Necati Koç da 10 sene önce vahim hadiseleri fark ettiği zaman çıkmak istediler ve onlara denildi ki çıkamazsın. Burası örgüt, çıktığınız zaman sizin için tehlike olur. Tarık ve Necati şimdi 33 ve 30 yaşında. O zaman 20 ve 23 yaşındaki çocuklarımı böyle tehdit ile içeride tutmuşlar. Ayşe çok fazla dayak yemiş bu adamdan. Bana itiraf da etti ama şimdi izliyor. Adnan Oktar planlanmış olarak Türk aile yapısını yıkmak üzere, zayıf akıllı birisi olarak böyle yönetilmiştir bir zümre tarafından ve bu çocuklar böyle tuzağa düşürülmüştür” dedi.
“EVLATLARIMI ÇALDILAR”
Tahliye haberini aldıktan sonra yaşadığı sevincin, cezaevi önünde nasıl hüzne dönüştüğünü ise Koç, şu sözlerle anlattı:
* O gece tabii ki, tahliye haberleri çıkınca, sevincimden nasıl ağladım. Annemin bir sene önceki vefatında gözümden, gerilim içinde olduğumdan tek bir damla yaş akmayan ben, çeşme gibi yollarda ağladım, vapurda ağladım, Silivri’ye uçarcasına giderken ağladım ve o gecenin soğuğunda, Aralık ayının 13’ü gecenin soğuğunda, sabahın 4 buçuğunda.
* Kızım Ayşe Koç ve Nilüfer Koç, 5. tahliye otobüsünden indiği zaman, ‘canım evladım’ diye sarıldım. Bundan sonra ‘hürriyet var’ dedim. Fakat ‘anne seninle gelmeyeceğiz arkadaşlarla gideceğiz’ dedikleri zaman, onların zihnini manipüle edenlere intizarın en berbatını ettim.
* O gecenin travması, inanın o sevincin aniden buz gibi bir şok dönüşmesi, evlatlarımın gözümün önünde belli bir zümre, zümreyi biliyoruz. Bazı şeyleri çalmasını bilenler evlatlarımı da çaldılar bunu biliyorum. Herkes de biliyor. Aynı zümredir çocuklarımın kafasını değiştirip de yıllar yılı, ondan sonra da en büyük sevinci yaşayacağım anda bize bu sevinci yaşatmayanlar, tuttuğu avukatlar ile evine kargo ile gönderilir gibi kendi arabasına koyup müvekkili evine teslim götüren aileler var.
İlginizi Çekebilir